Esas No: 2019/2332
Karar No: 2022/13055
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/2332 Esas 2022/13055 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/2332 E. , 2022/13055 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte fatura düzenleme, defter, kayıt ve belgeleri gizleme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri, katılan vekili
Sanık ... hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme ve her iki sanık hakkında “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davalarında; sanık ...’ın savunmasında; 2010 yılının Kasım ayından itibaren şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, defter ve belgelerin ibrazı için tebligat yapıldığında, devraldığı kişilere defter ve belgeleri vermelerini söylediğini ancak gelmeyince ibraz edemediğini, sahte fatura düzenlemediğini, sanık ...’un ise; 2010 yılında hisselerini devrettiğini ve müdürlük yetkisinin sona erdiğini, 2010 yılından önce de fiilen şirketin işlerini asıl takip edenin ... olduğunu, kendisinin şirket işleriyle bir ilgisinin olmadığını beyan etmeleri karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
A) Sanık ... hakkında 2010, sanık ... hakkında 2011 takvim yılı için kurulan beraat hükümlerine yönelik;
1) 2010 ve 2011 yılları için kanaat oluşturacak sayıda temin edilecek faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde; sanıkların temin edilecek yazı ve imza örneklerinin alınarak faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
2) Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b) Aynı şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat hükümleri kurulması,
B) Sanık ... hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik;
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu'nun 23.11.1999 gün ve 1999/11- 273/288 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere defter ve belgelerin çalındığı-kaybolduğu-bulunmadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde VUK'nin 139. maddesinde yazılı hususlarda usulüne uygun tebligat aranmayacağı; somut olayda, defter ve belgelerinin vergi incelemesi için istenmesine dair yazının 23/05/2013 tarihinde bizzat kendisine tebliğine rağmen ibraz etmeyen sanığın, defter ve belgelerinin şirketi devraldığı kişilerden kendisine teslim edilmediğini bu nedenle ibraz edemediğini savunması, 14/03/2011 tarihinde şirket müdürü olarak atanan sanığa şirketin 2008, 2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarına ait defter ve belgelerin istendiğinin anlaşılması karşısında, defter ve belgelerin sanığa teslim edildiğine dair tutanak bulunup bulunmadığının araştırılması, şirketin bu tarihten önceki dönemde yetkilisi olan diğer sanığa önceki yıllara ait defter ve belgelerin sanık ...’a teslim edilip edilmediği hususlarının sorulmasından sonra hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile mahkumiyet kararı verilmesi,
C) Her iki sanık hakkında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat hükümleri ile defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu yönünden suçların sübutu halinde ve mahkumiyet hükümleri yönünden;
Hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
D) Mahkumiyet hükümleri yönünden kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafileri ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.