Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6895
Karar No: 2022/1114
Karar Tarihi: 15.02.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6895 Esas 2022/1114 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/6895 E.  ,  2022/1114 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03.05.2018 tarih ve 2017/373 E- 2018/200 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 12.06.2020 tarih ve 2019/98 E- 2020/475 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının “YARININ HOLDİNGLERİ”, “YARINA HAZIR KOBİ” “YARINA HAZIRIM SKORU”, “YARINA HAZIRIM” “YARINA HAZIR” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 19.07.2016 tarihinde "YARINA HAZIRLIK ENSTİTÜSÜ+ŞEKİL" ibare ve biçimli, 35 ve 42. sınıflardaki hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, kötüniyet ve iltibas vakıalarına dayanılarak başvurunun reddi istemi ile itiraz edildiğini, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK'in 2017/M-6867 sayılı kararının iptaline ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davalının yönetim ve hukuk danışmanlığı, araştırma, analiz ve raporlama, psikolojik danışmanlık hizmetleri sunduğunu, ticari faaliyetlerinde 2011 yılından bu yana "YARINA HAZIRLIK ENSTİTÜSÜ" tanıtım işaretini kullandığını, bu şekilde işaret üzerinde hak sahibi olduğunu, davacının markalarının davalının kullanımından sonra tescil edildiklerini, davacının itirazına mesnet markalar ile başvuru konusu işaret arasında yazı karakterleri, şekil, görünüş, anlam, ses ve genel izlenim itibariyle benzerlik bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının yargılama sırasında başvuruya itiraz aşamasında dayanmadığı markalara da dayandığı, verildiği tarihteki hukuki koşullara göre hukuka uygun olup olmadığının araştırılması gereken YİDK kararının iptali istemi yönünden anılan markalara dayanma olanağı bulunmasa da hükümsüzlük istemi yönünden anılan markalara dayanılabileceği, davacının markalarının “YARININ HOLDİNGLERİ”, “YARINA HAZIR KOBİ”, “YARINA HAZIRIM SKORU”, “YARINA HAZIRIM” ve “YARINA HAZIR” esas ve ayırt edici unsurlu oldukları, markaların "yarına hazır" ibaresi itibariyle ayırt edicilik bakımından zayıf karakterli bulundukları, zira anılan ibarenin işletmesel kaynağa işaret etme fonksiyonunun fevkalade düşük seviyede olduğu, sadece bütün olarak asgari tescil koşulunu karşılayacak nitelikte ayırt edicilik taşıdıkları, esasen her bireyin ve firmanın yarına hazır olması gerektiği, bunun bir hedef olduğu, tüm firmaların bu yönde bir çalışma yapmalarının gelecekteki iktisadi durumları bakımından önemli bulunduğu, davalının başvurusunun ise "YARINA HAZIRLIK ENSTİTÜSÜ+şekil" ibareli olduğu, davalı başvurusunun konusu işaret için de aynı yargıya varılmasının gerektiği, işaretin tescil için gerekli asgari ayırt ediciliği taşıdığı, bir bütün olarak korunmasının mümkün olabileceği, başvuru kapsamında yer alan bir kısım hizmetlerin davacı markalarının kapsamında yer alan hizmetlerle aynı türden olduğu, ancak davacının itirazına mesnet markalarla dava konusu başvuru arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığı, başvuru konusu işaretin birçok kelime ve şekil birleşimiyle bütünselleşmiş bulunduğu, bunun başvuruyu görsel, anlamsal ve sescil olarak davacı markalarından belirgin biçimde farklılaştırdığı, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun da bulunmadığı, başvurunun kötüniyetli olduğunun da söylenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, buna göre "YARINA HAZIRLIK ENSTİTÜSÜ+şekil" ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira davacının itirazına mesnet markaların ayırt ediciliklerinin zayıf olduğu ve bir bütün olarak dava konusu başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararında da açıklandığı üzere iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan mahkemece bilirkişi raporu alınmamasında bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
    15/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi