Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2510
Karar No: 2020/2860
Karar Tarihi: 21.09.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/2510 Esas 2020/2860 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2020/2510 E.  ,  2020/2860 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 09/03/2009 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalılar ... ve ... yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne dair verilen 10/03/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılar ..., ..., ... vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, kurum zararı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın davalılar ... ve ... yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm; davacı vekili ile davalılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1)Davacının davalılardan ... ve ...’e yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Bir davada mahkemenin veya tarafların yapmış oldukları bir usul işlemi nedeniyle taraflardan biri lehine, dolayısıyla diğeri aleyhine doğan ve gözetilmesi zorunlu olan hakka usule ilişkin kazanılmış hak denilmektedir. Bu nedenle, mahkeme kararının Yargıtayca bozulması ve yerel mahkemece bozmaya uyulmasından sonra, mahkemece, hükmün Yargıtay bozma ilamı dışında kalarak kesinleşmiş olan kısımları hakkında yeni bir karar verilemez.
    Mahkemece; davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar ... ve ... yönünden reddi ile davalı ... yararına 18.600,00 TL, davalı ... yararına 5.157,54 TL olarak takdir edilen vekalet ücretinin davacıdan alınarak, haklarındaki dava reddedilen bu davalılara ödenmesine dair verilen ilk hüküm; davacı ile davalılar ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiş, davalılar ... ve ... tarafından temyiz isteminde bulunulmamış olup, yapılan temyiz incelemesinde Dairemizin 26/10/2017 tarihli ve 2015/13631 esas, 2017/6462 karar sayılı ilamı ile davacının davalılar ... ve ...’e yönelik temyiz itirazları reddedilmiş, temyiz eden diğer davalılar yararına karar bozulmuş, böylece ilk kararda davalılar ... ve ... yararına hükmedilen vekalet ücretleri kesinleşmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, ancak yapılan yargılama neticesinde verilen 10/03/2020 tarihli ve 2018/507 esas, 2020/17 karar sayılı kararla bu kez hakkındaki dava reddedilen ... ve ... yararına 71.519,58 TL vekalet ücreti takdir edilerek davacıdan alınıp bu davalılara ½ oranında verilmesine hükmedilmiştir.
    Mahkemenin 26/05/2015 tarihli ilk hükmü, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmediğine göre, ilk kararda bu davalılar yararına hükmedilen vekalet ücretleri kesinleşmiş ve davacı yararına da usule ilişkin kazanılmış hak oluşmuştur. Şu halde; mahkemece bozma sonrası verilen son kararda davacı lehine oluşan usule ilişkin kazanılmış hak gözetilmeksizin anılan davalılar yararına ilk kararda hükmedilen vekalet ücretlerinin artırılması doğru olmamış, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
    2) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre davacının davalılardan ..., ..., ... ve ...’e yönelik tüm, davalılardan ..., ... ve ...’ün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    3) Davalılar ..., ... ve ...’ün diğer temyiz itirazına gelince;
    Davacı kurum vekili, ...Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün ... Bölge Müdürlüğü bayilerinden dava dışı... Ltd. Şti"nin almış olduğu çay bedellerine karşılık vermiş olduğu 7 adet teminat mektubu tutarı olan 1.135.000,00 TL"nin nakde çevrilmesinin istenildiği, ancak İNG Bank tarafından bu mektupların hiçbirisinin geçerli olmadığını, sahte olduğunun ve kendileri tarafından düzenlenmediğinin bildirildiğini, yapılan teftiş sonucunda mektupların alınması, saklanması ve teyitlerinin istenilmesi konularında bölge çalışanlarının kusur ve ihmallerinin bulunduğu, ayrıca dava dışı... Ltd. Şti"ne 2008 yılının 3. ayından sonra hiç faiz tahakkuk ettirilmediği, firmanın faiz borcunun ise 38.298,90 TL olduğu, faiz borcunun teminatların nakde dönüştürülmesi sırasında kapatılarak bayi borcunun 1.106.237,82 TL"ye indirildiğini belirterek 1.106.237,82 TL tutarındaki kamu zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemenin davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden istemin kabulüne dair ilk kararı, Dairemizin 26/10/2017 tarihli ve 2015/13631 esas, 2017/6462 karar sayılı ilamı ile “davalıların yaptıkları işin niteliği, sahteciliğe konu teminat mektuplarının özelliği dikkate alınarak davalılar lehine sorumlu oldukları tutardan TBK 51 ve 52. (818 sayılı BK 43 ve 44) maddeleri gereğince hakkaniyet indirimi gerekip gerekmediği değerlendirilerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyulmuş, ilk kararda hüküm altına alınan tazminattan %20 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak karar verilmiştir. Ne var ki; somut olayın gelişimi, muhasebe kısım müdürlüğünün gereğince denetlenmemesi, dosya kapsamındaki diğer olgular da gözetildiğinde, yapılan hakkaniyet indirimi oranı azdır. Şu durumda, temyize gelen davalılar yararına daha yüksek oranda hakkaniyet indirimi uygulanmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (3) nolu bente açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve ... yararına, (1) nolu bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, davacının davalılardan ..., ..., ... ve ...’e yönelik tüm, davalılardan ..., ... ve ...’ün diğer temyiz itirazlarının (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacı ile temyiz eden davalılardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 21/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi