Esas No: 2020/7014
Karar No: 2022/1129
Karar Tarihi: 15.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7014 Esas 2022/1129 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7014 E. , 2022/1129 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13.12.2017 tarih ve 2017/145 E. - 2017/473 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 10.07.2020 tarih ve 2019/273 E. - 2020/644 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 29. sınıf ürünleri de içeren “YUDUM KIZARTMA USTASI”, “YUDUM KIZARTMA USTASI”, “KIZARTMA USTASI”, “KIZARTMA USTASI+ŞEKİL”, “YUDUM ÜSTAD” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 07.12.2015 tarihinde "yonca kızartma üstadı" ibare ve biçimli, 29. sınıftaki "Yenilebilir bitkisel yağlar." ürünlerini içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2015/99924 numaralı başvuruya müvekkilinin tanınmışlık, iltibas ve kötüniyet vakıalarına dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduğunu, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, alınan kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun tescilinin müvekkilinin itirazına mesnet markaları ile iltibasa sebebiyet vereceğini, 556 sayılı KHK'nın 8/4 maddesi uyarınca da başvurunun tescil edilemeyeceğini, davalı başvurusunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK'in 2017/M-1150 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, dava konusu müvekkili başvurusu ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacı markalarında yer alan “KIZARTMA USTASI” ve “ÜSTADI” gibi ibarelerin yağ ürünleri için vasıf bildirici olduğu, bu husus da gözetildiğinde markalar arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, zira markaların bir bütün olarak korunabileceği, davacının itirazına mesnet markalarının zayıf ibare içerdiği, bu tip marka sahiplerinin aynı işaretlerin farklı bazı unsurlarla birlikte tesciline karşı çıkamayacakları, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun da bulunmadığı, davacının “KIZARTMA USTASI” ve “ÜSTAD” ibareli markalarının tanınmış olmadığı, öte yandan tanınmış da olsa bir markanın kendisinin aynısı veya benzerine karşı korunabileceği, tescilli bir marka ile iltibas yaratmayan işaret için marka tescil başvurusunda bulunulmasının kötüniyetli bir yaklaşım olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.