Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1737
Karar No: 2020/2957
Karar Tarihi: 11.11.2020

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/1737 Esas 2020/2957 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2020/1737 E.  ,  2020/2957 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, fazla ödemenin davalı yüklenici ile idare elamanlarından tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalılardan yüklenici ... Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti. ile aralarında imzalanan 04.09.2003 tarihi sözleşme ile, ... ili, ... ilçesi, Ocak taşından kırılmış temel-granüler temel ve asfalt mıcırı temini, yol boyuna nakli ve figüre edilmesi işinin yükleniciye verildiğini,19.10.2004 tarihli Müfettiş raporu ile 175.511 TL + KDV toplam 207,103 TL fazla ödeme bulunduğunun tespit ediliğini belirterek fazla ödemenin istirdadını talep etmiştir. Davalı yüklenici; işin gereğinin yerine getirildiğini, kantarda ölçülerek teslim yapıldığını, muayene ve kabul komisyonunun yazılı onayı ile teslim ediliğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalıların ceza yargılamasında beraat ettikleri ve aradan geçen süreye göre ölçümün mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun ve Dairemizin yerleşmiş içtihatlarında da belirtildiği gibi dava tarihi itibari ile uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi ve yargılama sırasında yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 74. maddesi uyarınca ceza yargılamasında sübuta eren maddi olgular hukuk hakimini bağlar. Bir başka deyişle ceza davasında, sübuta eren maddi vakıaların hukuk davasında nazara alınacağı açıktır. Ancak ceza mahkemesinde belirlenen maddi olguların hukuk mahkemesini bağlaması için ön koşul, verilen mahkumiyet hükmünün kesinleşmiş
    olmasıdır. Ortada ceza hukuku anlamında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü yoksa BK’nın 53. maddesi uyarınca hukuk hâkimini bağlamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 01.02.2012 gün ve 2011/19-639 Esas, 2012/30 Karar sayılı ilâmı). Dolayısı ile ceza mahkemesince verilen beraat kararı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
    09.11.2006 tarihli Karayolu ve Trafik Anabilim Dalı öğretim elemanlarından oluşan 3 kişilik heyetten alınan raporda; alt temel ve granüler malzeme bakımından fazla ödeme tespit edilemediği, asfalt mıcırı bakımından 130,6 ton malzemenin eksik teslim edildiği ve buna bağlı fazla ödeme bulunduğu belirtilmiş ise de fiyat belirlenmemiştir. 24.02.2006 tarihli Ulaştırma Anabilim Dalı öğretim üyelerinden oluşan 3 kişilik heyetten alınan rapora göre, fazla ödemenin tespit edilemediği belirtilmiştir. 04.11.2009 Tarihli İTÜ öğretim üyelerinden oluşan 3 kişilik heyetten alınan bilirkişi raporunda, alt temel ve granüler malzeme bakımından fazla ödeme tespit edilemediği, asfalt mıcırı bakımından 150,6 ton malzemenin eksik teslim edildiği ve buna bağlı 1.039,185 TL fazla ödeme bulunduğu belirtilmiş, aynı heyetten alınan 21.02.2011 tarihli ek raporda ise; fazla ödeme miktarının matematiksel hata ile sehven yanlış hesaplandığı belirtilerek 901.179,18 TL’ye indirilmiştir.18.11.2014 tarihli son bilirkişi raporu ise, 3 kişilik Ulaştırma Anabilim Dalı öğretim üyelerinden oluşan heyetten alınmış ve alt temel ve granüler malzeme bakımından fazla ödeme tespit edilemediği, asfalt mıcırı bakımından 163,6 ton malzemenin eksik teslim edildiği ve buna bağlı 2.180,94 TL fazla ödeme bulunduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporlarındaki tespitler ve ulaşılan sonuç arasında büyük oranda ve açık bir şekilde çelişki bulunduğu anlaşılmakta olup, 6100 sayılı HMK’nın 281/3 maddesi uyarınca, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından, dosyanın yeniden oluşturulacak 3 kişilik uzman bilirkişi heyetine tevdii edilmesi yerine çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır.
    İdare elemanlarının fazla ödemeden sorumlu tutulup tutulmayacağı, kimlerin ne miktar sorumlu olduğu konusuna gelince; mahkemece idare elemanlarının sorumlu olmadıklarına hükmedilmiş ise de; idare elemanlarının sorumluluğu yasa ve yönetmeliklerden kaynaklanmakta olduğundan kusura dayalı bir sorumluluktur. Mahkemece bu davalıların davacı idarede hangi tarihlerde çalıştıkları ve hangi işleri yapmakla görevlendirildikleri, sözleşme konusu olan işlerdeki ünvan ve sıfatları, yaptıkları işler ve imzaladıkları belgeler sorulup araştırıldıktan sonra davalı idare memurlarının her birimin sorumlu olduğu süre ve zararla ilgili olarak sorumlu tutulma nedenleri de belirtilecek şekilde bilirkişilere inceleme yaptırılması gerekirken bu hususta yeterli araştırma yapılmaması da doğru olmamıştır.
    O halde mahkemece yapılması gereken iş; 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun olarak seçilecek konusunda uzman bilirkişi kurulundan ceza dosyasında olduğu iddia edilen CD, kantar ve sevk fişleri ve diğer belgeler incelettirilerek mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak teftiş kurulu raporu, ceza
    dosyasında alınan bilirkişi raporu ve yargılamada alınan raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmek sureti ile fazla ödeme olup olmadığının tespiti , fazla ödeme var ise, idare elemanlarının fazla ödeme miktarından kusuru itibariyle sorumlu oldukları kısımların ayrı ayrı tespiti ile sonucuna göre karar verilmesinden ibaret olmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi