Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/20199
Karar No: 2010/5520

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2008/20199 Esas 2010/5520 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2008/20199 E.  ,  2010/5520 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ankara 10. Aile Mahkemesi
    TARİHİ :29.07.2008
    NUMARASI :Esas no: 2008/78 Karar no:2008/949

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 23.03.2010 günü duruşmalı temyiz eden müdahil ...Tütekim Malları AŞ.vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı vekili Av. H.Ö. geldi. Davalı H. S.ile dahili davalı A. R. P.gelmedi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre müdahil davalı Birmaş Tüketim Malları A.Ş. vekilinin temyiz itirazları yersizdir.
    2-Davacı M. P."un temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Dava konusu taşınmazın davacı ile davalılardan A.R. P.’un aile konutu olduğunda tarafların arasında bir çekişme bulunmamaktadır. Konut üzerinde hak sahibi olan A. R. P.’un, bu taşınmazını 21.03.2007 günü 5162 yevmiye nolu işlemle saat 11.32’de kızkardeşi diğer davalı H. S.’e devrettiği, devralan H.’nin de aynı gün ilk işlemden yirmi iki dakika sonra saat 11.54’de 5166 yevmiye nolu işlemle, kocanın ortağı olduğu dava dışı ....... Pazarlama Turizm Gıda Tic.Ltd. Şti.’nin doğmuş ve doğacak borçlarına teminat oluşturmak üzere diğer davalı ...Tüketim Malları A.Ş. lehine taşınmaz üzerinde ipotek tesis ettirdiği anlaşılmaktadır.
    Aile konutunun, hak sahibi koca tarafından davalı H.’ye devrinin geçerliliği, yasal olarak davacı eşin açık rızasına bağlıdır.(TMK.md.194/1) Devir işlemi bu rıza alınmadan gerçekleştirildiğine göre devralanın kazanımı; ancak iyiniyetli olması halinde korunabilir.(TMK.md.1023) Taşınmazı devralan Hamdiye, devredenin kızkardeşidir. Yapılan devir işleminin aile konutuyla ilgili olduğunu bilmiyor olması mümkün değildir. Öyleyse, Hamdiye’nin taşınmazın mülkiyetini kazandığı kabul edilemez. R.alınmadan gerçekleştirilen işlem bağlayıcılığı olmadığına göre, Hamdiye üzerindeki ayni hak tescili “yolsuz tescil” niteliğindedir. Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ve bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi ise; bu tescile dayanamaz.(TMK.md.1024/1) Toplanan delillerden ve işlemlerin yapılış sırası ve saatine göre taşınmaz üzerinde lehine ipotek tesis edilen ... A.Ş.’nin yolsuz tescili bildiği sabit olmuştur. O halde ipotek tesisine ilişkin tescil işleminin terkinine karar verilmesi gerekirken buna ilişkin isteğin reddi doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2.bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 1.bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 750.00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.23.03.2010 (Salı)
    KARŞI OY YAZISI
    Aile konutunu devralan H.’nin kötüniyetli olduğu, bu nedenle kazanımının korunamayacağı, onun üzerine “devirle” gerçekleştirilen tescil işleminin “yolsuz tescil” niteliğinde olduğunda değerli çoğunlukla aramda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır. Ancak, bir tescilin yolsuz olması, ipoteğin dayandığı hukuki nedeni de geçersiz kılmaz. İpotek, bir alacağın teminatıdır. Dayadığı alacak ve rehin sözleşmesi geçersiz ise ipoteğin sicile tescili "yolsuz" duruma düşer. Davacının ne ipotekle teminat altına alınan alacakla ne de rehin sözleşmesiyle bir ilgisi vardır. İpotek tesis ettiren şahıs, davacının eşi olmadığına göre, ipotek tesisine ilişkin işlem de Türk Medeni Kanununun 194/1.maddesi kapsamında "diğer eşin açık rızasına bağlı" sınırlama işlemi değildir. Davacının ipotek tesis edilen konut üzerinde ayni bir hakkı bulunmamaktadır. O nedenle, ipoteğin kaldırılması isteğinin reddinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluğun yukarıda (2.) bentteki bozma görüşüne iştirak etmiyorum.
    KARŞI OY YAZISI
    Davada, ipoteğin kaldırılmasına konu edilen konutun aile konutu olduğu konusunda bir çekişme bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 194.maddesi gereği, aile konutunun devri veya aile konutu üzerindeki hakların sınırlanması diğer eşin “açık rıza” sına bağlıdır. Diğer eşle aile konutunun devri veya hakkın sınırlanması için hukuksal işleme girişenin açık rıza durumunu usulünce kanıtlaması gerekir. İşlemin tarafı olmayan üçüncü kişi, bir başka işlemle benzer bir hak elde etmişse; açık rızanın kanıtlanamadığı durumda, öncelikle Türk Medeni Kanununun 3.maddesi gereğince iyiniyetli sayılmak; kanıt yükü, üçüncü kişinin iyiniyetli olmadığını ileri süren tarafta olmalıdır. Üçüncü kişinin durumu bildiği veya bilmesi gereken, bir konumda olduğu yani kötüniyetli olduğu kanıtlandığı takdirde kazanımı korunmayacaktır.Davaya konu olayda, davalı üçüncü kişi B.Tüketim Malları AŞ.’nin işlemde kötüniyetli olduğu usulünce kanıtlanmış değildir. Bunun sonucu olarak; yerel mahkemenin ipoteğin kaldırılmasına yönelik istemin reddine karar vermesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün bu bölümünün de onanmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle; değerli çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyorum.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi