Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5000
Karar No: 2021/4544
Karar Tarihi: 01.06.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/5000 Esas 2021/4544 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2019/5000 E.  ,  2021/4544 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 01.06.2021 gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ..., ... vekili Avukat ... ... ve ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 110 ada 14 parsel sayılı 4.312.05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın bahçe olarak 20 yıldan beri ..."nın kullanımında olduğu şerhi verilerek bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... çekişmeli taşınmazın bir bölümü için kendi adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen önceki tarihli hüküm Dairemizin 17.9.2015 tarih ve 2015/10769-10688 Esas, Karar sayılı ilamı ile “5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu"na eklenen Ek-4. madde içeriğinde, bu şekilde yapılan tespitler hakkında 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinin uygulanamayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığına ve eldeki davanın da 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinde öngörülen yasal sürede açıldığına göre, mahkemece tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delilleri toplanıp, davacının yasada belirtilen şekilde bir kullanımının olup olmadığının tespiti ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gereğine ve lehine zilyetlik şerhi verilen ..."ya husumet yöneltildiği halde; adı geçen davalı yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesinin de isabetsizliğine” değinilerek bozulmuştur, Mahkemece bozma ilmaına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; davacının, davaya konu ve teknik bilirkişi raporunda (B) ile gösterilen 947,61 metrekarelik bölümü dava dilekçesinde iddia ettiği şekliyle 25-30 yıldan beri kullanıldığını ve üzerindeki ağaçları kendisinin diktiğini de ispat edemediği; kullanımın davalı tarafta olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. 3402 sayılı Yasa"nın, 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek-4. maddesi ile 6831 sayılı Yasa"nın 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tescil edileceği hükme bağlanmıştır. Davacı, taşınmazın (B) ile gösterilen bölümünün kendi fiili kullanımında bulunduğu ve bu bölüm üzerindeki ağaçlarında kendisi tarafından dikildiği iddiasıyla dava açmış; çekişmeli taşınmaz başında 7.4.2017 tarihinde yapılan keşifte dinlenen davacı tanıkları, (hakim gözleminde de var olduğu bildirilen ve çekişmeli bölüm üzerinde yer alan) ağaçların, davacı tarafından dikildiğini ve ayrıca sebze ekilerek kullanıldığını ve 1980"li yıllardan beri bu bölümün sınırlarının belirgin çit ve telle çevrili olduklarını, davalı ...’nin davaya konu taşınmaz bölümü üzerinde bir kullanımı olmadığını beyan etmiş; davalı tanığı ... ise davacının davasına konu alanda davalı ... ...’nın ekim dikim tarzında ekonomik amaca uygun bir kullanımını bilmediğini; ancak davacının iddia ettiği alanın alt kısmında tel ile çevrili olan alanın alt bölümünde sebze türünde ekim yaptığını, dava konusu alandaki ağaçları kimin diktiğini ise bilmediğini beyan etmiş; diğer davalı tanıkları da dava konusu taşınmazın davalının dedesinden kaldığını beyan etmiş; beyanlar arasında, kullanıma ilişkin çelişki olduğu halde bu çelişki yöntemince giderilmemiş; bu keşif sonucu düzenlenen 12.5.2017 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davacı tarafça iddia edilen alanın gösterilmesiyle yetinilmiş; gerek mahkeme gözleminde gerekse özellikle davalı tanığının beyanlarında geçen ve “davacının iddia ettiği alanın alt kısmında tel ile çevrili olan alanın alt bölümünde” davalı tarafça kullanılan alanın neresi olduğu, bahse konu çitin nereden geçtiği gösterilip işaretlenmemiş; davaya konu alan üzerinde meyve ağaçları olduğu ve ağaçların bir bölümünün doğal olarak; bir bölümünün ise kullanıcısı tarafından dikildiği belirtilmiş; ağaçlar arasında kalan bölümün ise 25-30 yıldır sebze tarımı yapılarak kullanıldığı bildirilmiş; 8.8.2018 tarihinde yapılan ikinci keşifte de davacı tarafça kullanıldığı tarif edilen yer ile kadastro bilirkişisi olarak dinlenen ...’in davalı ve murislerince kullanıldığını tarif ettiği yerin neresi olduğu keşif sonucu düzenlenen bilirkişi kurulu tarafından kroki üzerinde gösterilmediğinden beyanlarından taşınmazın hangi bölümünü kimin kullandığı, dinlenen tutanak tanığı ve davacı tanığının bahsettikleri yerlerin neresi olduğu anlaşılamamış ve keşfi takibe imkan verilmemiştir. Yine bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda, (öncekinden farklı olarak) bu kez de zemindeki tüm ağaçların insan eliyle yetiştirilip bakımlarının yapıldığı belirtilmekle; ağaçların kendiliğinden mi yetiştiği yoksa dikim suretiylemi tesis edildikleri hususunda raporlar arasında tereddüt hasıl olduğu halde bu tereddüt yöntemince giderilmemiş ve neticeten keşfi takibe imkan vermeyen, raporlar ve beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca; mahallinde olabildiğince yaşlı, yansız ve taşınmazı iyi bilen mahalli bilirkişi ve tarafların bildirdiği tanıklar, fen ve zirai bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, çekişme konusu olan (B) bölümünün kullanım kadastrosu tespiti tarihi ve öncesi itibariyle kim tarafından, nasıl ve ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle bu çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; fen bilirkişiden keşfi ve keşifte bildirilen çit, ağaç vb. gibi sınırları takibe imkan veren rapor alınmalı; zirai bilirkişiden çekişmeli taşınmaz üzerindeki ağaçların kendiliğinden mi yoksa insan eliyle mi yetiştirildiği hususunda önceki raporları da irdeler tarzda rapor alınmalı; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan ve çelişkiler giderilmeden hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de dava, fiili kullanım şerhinin düzeltilmesine yönelik olup taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmadığından hüküm altına alınması gerekli harcın ve vekalet ücretinin maktu olması gereğinin dahi dikkate alınmaması isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine,
    peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi