4. Hukuk Dairesi 2017/2206 E. , 2020/152 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı Maliye Bakanlığına izafeten ...Defterdarlığı ...Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı vekili Avukat ...tarafından, davalı ... aleyhine 18/02/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10/04/2013 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 2.000 m² büyüklüğündeki yere en az 7.500 metreküp hafriyat toprağın davalı şirket elamanlarınca döküldüğünü ve bu yerin fuzulen işgal edilerek haksız kazanç sağlandığını, asgari hesap tarzıyla hesap edildiği kadarıyla davalı tarafından 36.750 TL kazanç elde edilerek hazinenin bu şekilde zarara uğratıldığını, dava konusu yere davalı şirket görevlisi ... tarafından 02/03/2007 ve 03/03/2007 tarihlerinde toprak döküldüğünü, talep edilmesine rağmen davalının ödemede bulunmadığını belirterek uğradığı zararın giderilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda davaya konu alanda iddia edildiği gibi 2.000 m²’lik alanda 7.000 metreküplük hafriyatın bulunmadığının ve dökülen hafriyatın aradan geçen uzun zaman nedeniyle hesabının yapılmasının mümkün olmadığının beyan edildiği gerekçesiyle davanın ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; Jandarma tarafından tutulan 02/03/2007 tarihli tutanakta yaklaşık 20 kamyon ve 03/03/2007 tarihli tutanakta yaklaşık 50 kamyon hafriyat toprağının davalı şirket çalışanları tarafından dava konusu yere döküldüğünün tespit edildiği, davalı şirket yetkilisi ...’ın 03/03/2007 tarihinde Sahilköy Jandarma Komutanlığında alınan ifadesinde dava konusu yere geçici olarak stok yaptıklarını kabul ettiği, ...Valiliği Defterdarlık Tespit ve İmar Takip Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen 06/08/2009 tarihli taşınmaz tespit tutanağında 01.01.2006 tarihinden itibaren 2.000 metrekare alana davalının hafriyat döktüğü ve üzerinin düzeltildiği, muhtarla yapılan görüşmede 2006 yılında hafriyat döküldüğünün bildirildiği ve yaklaşık 200-250 kamyon hafriyat döküldüğünün ifade edildiğinin bildirildiği, mahkemece olay tarihinden uzun zaman geçtikten sonra 20/02/2012 tarihinde dava konusu yerde keşif yapıldığı, keşif sonrası hazırlanan bilirkişi raporunda hafriyat toprağının dökülmüş olduğu, iddia edildiği kadar 2.000,00 metrekarelik alanda 7.500,00 metreküplük hafriyatın bulunmadığı ve dökülen hafriyatın zeminde tesviye yapılmış ve yerinden kaldırılmış olduğu, tescil harici sahaya ne kadar hafriyat döküldüğüne dair hesap yapılmasının mümkün olmadığının bildirildiği ve mahkemece rapor doğrultusunda davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu haliyle, davalı tarafından devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaza hafriyat döküldüğü ve işgal edildiği sabittir. Şu durumda mahkemece, davacının isteğinin hafriyat dökülmesi nedeniyle taşınmazın haksız işgalinden kaynaklanan tazminat istemi olduğu gözetilerek söz konusu hafriyat dökülen kısımla ilgili bir miktar ecrimisil bedeline hükmedilmesi; miktar belirlenemiyor ise olay tarihinde yürürlükte olan Borçlar Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca uygun bir miktar takdir edilip hüküm altına alınması gerekir. Bu yön gözetilmeden davanın tümden reddedilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 20/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.