Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/8
Karar No: 2019/541
Karar Tarihi: 04.02.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/8 Esas 2019/541 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/8 E.  ,  2019/541 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    A)Davacı İstemi: Davacı vekili dilekçesinde özetle, müvekkilinin Kurum tarafından emekli aylığının iptali ile 49.620,33 TL"nin müvekkili adına borç kaydedilmesine yönelik kararın iptali ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
    B)Davalı Cevabı: Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle, 2829 sayılı Yasa ve mülga 506 sayılı Yasa hükümlerine göre 3600 prim ödeme gün sayısı ile aylık bağlanmasına imkan olmadığını, Kurum işleminde yasaya aykırı bir işlem bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen dosya davacı vekili dilekçesinde özetle; Kurum tarafından yaşlılık aylığının iptal edilmesi üzerine yersiz ödenen 49.620,33 TL"nin tahsili için ... 13. İcra Dairesi"nin 2016/10313 Esas sayılı dosyası üzerinden yaptıkları icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davalı tarafça yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:Mahkemece yapılan yargılama sonunda "Asıl dava dosyası ile birleşen ... 9. İş Mahkemesi 2016/441 Esas – 2016/357 Karar sayılı dava dosyası birlikte değerlendirildiğinde;
    A- Asıl dava dosyasında;
    1-Toplanan deliller kapsamında yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
    B-Birleşen ... 9. İş Mahkemesi 2016/441 Esas – 2016/357 Karar sayılı dava dosyasında;
    1- Davalının ... 13. İcra Müdürlüğü"nün 2016/10313 sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,
    Alacak miktarı likit olmayıp yargılamayı gerektirmekle icra inkar tazminatı talebinin reddine"" karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İstinaf kanun yoluna başvuran davacı - birleşen dosya davalı vekili, davanın reddi ile karşı tarafın açtığı itirazın iptali davasının kabulüne ilişkin kararın kaldırılarak davanın kabulüne ve karşı tarafın açtığı itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İstinaf kanun yoluna başvuran davalı - birleşen dosya davacı vekili, Kurum alacağının likit olduğunu, inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla %20 inkar tazminatına hükmedilmesi yönünde kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesini talep etmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    SGK Denetmeninin 6.5.2013 tarihli, 2013/GY-075 sayılı raporunda da; ... Mob.Dek.San.Tic.Ltd.Şti.ne ait işyerinden 24.1.2007 ila 8.3.2011 devresinde yapılmış olan tüm bildirimlerin gerçek dışı (sahte bildirim) olduğunun tespit edildiği, davacının ... Mob.Dek.San.Tic.Ltd.Şti.ne at ... sicil sayılı işyerinde fiilen çalışmadığı gibi, iş görüşmesinde bulunduğu dava dışı işveren ... r’e ait ... sicil sayılı ... , ... işyerinde de çalışmadığının kendi ikrarı ile sabit olduğu, her zaman kontrolü mümkün bulunan SGK hizmet döküm cetveline göre, 1.3.2008 – 30.4.2008 tarihleri arasında ... Mob.Dek.San.Tic.Ltd.Şti.ne ait işyerinden Kuruma bildirilen 60 günlük çalışmasının fiili çalışma olmadığını bilmesi gerektiği ,ilk kez yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu 1.3.2011 tarihinde bu hizmetleri ile birlikte yaşlılık aylığı bağlanmasını sağladığı anlaşılmıştır.506 sayılı Yasaya göre, Genel Yasa niteliğindeki M.K.nun 2.maddesinde; herkesin haklarını kullanmada ve borçlarını ifada iyi niyet kurallarına uymakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Bunun yanında, davalı Kurum kişinin iyi niyetli olduğunu kabul ederek, ibraz edilen belgelere göre işlem yapmaktadır. Kuşkusuz hakkın kötüye kullanımının söz konusu olması durumunda, herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğundan, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı ve evrensel hukuk ilkeleri arasında yer alan “hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” ilkesi göz önünde bulundurularak varılacak sonuca göre karar verilmelidir.(Yargıtay 22.Hukuk Dairesi 2017/34731 esas 2017/13394 karar sayılı 05.06.2017 tarihli ilamı) Bu itibarla, hiç kimsenin kendi kusur ve yanılgısından yararlanamayacağına dair evrensel hukuk kuralı bağlamında, davacının B.K.nun 63 ve devamı maddelerine göre, kendisine bağlanan SSK’dan aldığı yaşlılık aylığı yönünden iyi niyetli müktesip konumunda belirlenmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, davacıya 1.4.2011 tarihi itibariyle bağlanan ve SGK Denetmeninin raporuna göre bilahare iptal edilen yaşlılık aylığının kazanılmış bir hak olmadığı ortadadır.Diğer taraftan, davacı ilk yaşlılık aylığı bağlanmadan önce 720 günlük doğum borçlanması talebinde bulunmuş ve bu borçlanma tutarını 170 gün eksiği ile 550 günlük kısmını Kurum hesabına yatırmıştır. Dolayısıyla, yaşlılık aylığının Kurumca re’sen iptalinden sonra tekrar 30.9.2015 tarihinde 170 günlük doğum borçlanması talebinde bulunmuş ve bu borçlanma tutarını da 89 gün eksiği ile 81 günlük borçlanma bedelini ödeyerek 16.10.2015 tarihinde yeniden tahsis talebinde bulunmuş ve 01.11.2015 tarihinden itibaren kendisine tekrar yaşlılık aylığı bağlanmıştır.Açıklanan nedenlerle, davalı Kurumun kendisini yanlış yönlendirdiği iddiasına itibar edilmesi mümkün olmadığından davacının davasının reddine dair Mahkeme kararının yerinde olduğu belirgindir.Birleşen dosyada, davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 67. maddesinin ikinci fıkrasında “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; ... diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ... hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkûm edilir” hükmü öngörülmüştür. Buna göre, itirazın iptali davalarında tarafların talebi halinde icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; davacı kurum tarafından davalıya yersiz yapılan ödemelerin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının itirazının iptali talebiyle açılan davada icra inkar tazminatına hükmedilmesinin talep edilmesi ve dava konusu alacağın likid olduğunun anlaşılması karşısında davacı kurum lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. ( Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/12852 Esas, 2017/1553 Karar sayılı 27.02.2017 tarihli ilamı) Bu nedenle birleşen dosyada davacı Kurum lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi yerinde olmamıştır. 6100 sayılı Kanun"un 355. maddesinde yer alan incelemenin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, ancak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bunun kendiliğinden gözetileceği yönündeki düzenleme çerçevesinde yapılan incelemede,yukarıda sıralanan gerekçeler ışığında istinaf yoluna başvuran SGK Başkanlığı vekilinin dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olduğu, yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte, değinilen konuda kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına gereksinim duyulmadığı anlaşıldığından HMK 353/1-b.2. maddesi gereğince belirlenen aykırılık düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
    HÜKÜM: A-1-) Davacı (Birleşen dosya davalısı) vekilinin istinaf başvurusunun reddine,
    2-) Davalı SGK Başkanlığı (Birleşen dosya davacısı) vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ... 1. İş Mahkemesi"nden verilen 21.12.2016 tarih, 2015/595 Esas ve 2016/330 Karar sayılı kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
    7-) Birleşen ... 9. İş Mahkemesi 2016/441 Esas – 2016/357 Karar sayılı dava dosyasında SGK tarafından davalı Safiye Bilgin aleyhine açılmış olan davanın KABULÜNE,
    8-) Davalının ... 13. İcra Müdürlüğünün 2016/10313 sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,
    9-)2004 sayılı Kanun"un 67/2. maddesi gereğince, asıl alacak üzerinden %20 oranına göre hesaplanan 9.924,06 TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine,
    E)Temyiz:
    Davacı - birleşen dosya davalı vekili,Müvekkilinin iyi niyetli olduğunu,davalı kurumun ağır kusuru olduğunu,icra inkar tazminatına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz yoluna başvurmuştur.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Davacı karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.Yersiz ödenen yaşlılık aylığına ilişkin icra inkar tazminatına karar verilebilmesi, yargılama sonucunda belirlenebilir. İİK’nun 67’nci maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilebilmesi için borçlunun itiraz ettiği alacağın likid bir alacak olması, yani belirli bir miktar alacak olması gerekir. O halde, somut olayda icra takibine konu alacak yersiz ödenen yaşlık aylığına ilişkin olup, yargılamayı gerektirdiğinden likid kabul edilemez. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ:Hüküm fıkrasının A bendinin 9"uncu paragrafının çıkarılarak yerine;"Davalı karşı davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine" paragrafının yazılmasına, hükmün bu şekilde Düzeltilerek ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi