Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/30034
Karar No: 2020/8844
Karar Tarihi: 06.07.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/30034 Esas 2020/8844 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/30034 E.  ,  2020/8844 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içerisinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Davacı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia etmektedir.Davalı işveren ise davacının 16.09.2014 tarihinde amiri olarak görev yapan ... tarafından verilen talimatlara uymadığını ve amrinin talimatını yerine getirmesinde ısrar etmesi üzerine amirine sinkaflı olarak küfür ederek hakaret ettiğini ve amirini darp ettiğini, davacının bu olaydan sonra arabasını ve işyerini terk ederek bir daha işe gelmediğini, bunun üzerine işveren tarafından davacının 16 - 17 - 18 - 19.09.2014 tarihlerinde mazeretsiz ve izinsiz işe gelmediğine ilişkin tutanak tutulduğunu ve iş akdinin ... 4. Noterliğimin 19.09.2014 tarih, 9096 yevmiye no.lu ihtarnamesi ile İş Kanunu"nun 25/II maddesi kapsamında feshedildiğini savunmuştur.
    Mahkemece; “Her ne kadar işveren tarafından, davacının iş akdinin haklı nedenlerle feshedildiği iddia edilmişse de; yumruk atma eyleminin olayın karşı yanı olan davacı tanığı ... tarafından dahi teyit edilmediği gibi dinlenen taraf tanıklarının tamamının da bu konuda bir beyanlarının olmadığı, dosya kapsamına göre davacının 8 yıllık kıdemine ilişkin işçilik haklarını gözden çıkartmasını gerektirecek nitelikte bir olayın yaşanmadığı, bu durum karşısında davacının işçilik alacaklarının kaybedecek şekilde hareket etmesinin hayatın olağan akışı ile bağdaşmayacağı, kaldı ki davalı tarafın iş akdini kendisinin haklı nedenle feshettiğini iddia etmesine rağmen davacı hakkında devamsızlık yaptığına ilişkin tutanak tutulmasının ve fesih nedenlerini çoğaltmasının fesih nedenlerine göre farklılık arz ettiği, bilirkişi raporuna göre davacının işçilik alacaklarının bulunduğu ve bu durumun, davacının ihtarnamede ileri sürmüş olduğu iddialarını teyit ettiği, hemen akabinde de davacının iş akdinin sona erdirilmesinin manidar olduğu, iş akdinin haklı nedenle sona erdirildiği hususundaki iddianın davalı işveren tarafından ispat edilmesi gerektiği, bu konudaki ispat yükünün davalıya ait bulunduğu ve dosya kapsamına göre davalının bu konudaki ispat yükünün gereğini yerine getiremediği ve ayrıca davacıya ihbar öneli kullandırıldığının davalı tarafça ispat edilemediği,” gerekçesi ile davacının kıdem ve ihbar tazminat istemleri kabul edilmiştir. Dosya kapsamı uyarınca; işveren tarafından davacıya keşide edilen 19.09.2014 tarihli ihtarname ile davacının iş sözleşmesi ,davacının amirinin talimatlarına uymaması, işyerine ve amirine sinkaflı küfür etmesi,amirine yumruklu olarak vurması ve 17.09.2014, 18.09.2014 ve 19.09.2014 tarihlerinde mazeretsiz olarak işe gelmemesi gerekçeleriyle feshedilmiştir.Mahkemece, taraf tanıklarının beyanlarına başvurulmuştur. Davacı tanığı ...; “işyerindeki arkadaşlarımdan öğrendiğim kadarıyla davacı işyerinde çalışan ... ile yaşadığı tartışma sonrasında işten çıkarılmış”,; Davacı tanığı ...; “davacının işten çıkışı hakkında bilgim yoktur,”; Davacı tanığı ...; “davacı çalışma saatlerinin fazla olması, maaşların sigortada asgari ücret olarak gösterilmesi sebebiyle kendi isteği ile işi bıraktı,”; Davacı tanığı ...; “...başkalarından duyduğuma göre davacı mesai bitim saatlerinde ... yaylasına onun tırının arkasına takılmak suretiyle bir iş makinesini götürmesi istenilmiş, davacı karanlık olduğu için o yola gidemeyeceğini bildirmiş, bunun üzerine amiri ... onu darp etmiş, sonrasında işten çıkarmışlar,”; Davalı tanığı ...; “.. davacı şefi olan ... ile yaşadığı tartışma sonrasında aracı orada bırakarak işten ayrıldı, tartışma esnasında ben yanlarındaydım, makinenin nakli olayı bakımından görevlendirme ile ilgili bir tartışma yaşandı, şef davacı kıdemli olduğu için onu göndermek istedi ancak o gitmeyeceğini söyledi, ikisi arasında bir tartışma yaşandı, bu esnada davacı ilk olarak ..."ye küfretti, aynı zamanda ..."in yakasına yapıştı, daha sonra biz kendilerini ayırdık, bu olaydan sonra ben burda çalışmam diyip aracını bırakarak ayrıldı, sonrasında işe gelmediğine dair tutanak tuttuk,” ; Davalı tanığı ... ; “..ben onun şefi olarak görev yapıyordum, kendisine bir makineni nakli görevini verdim, ancak o işe yeni giren bir şoförün yapmasını söyledi, ben de o acemi olduğu için kendisinin gitmesi gerektiğini belirttim, bana karşı çıktı, o işçiyi arayıp işi yapmasını söylemeye başladı, ben de kendisini uyardım, bana s....tir git diye küfretti, ben de yanına gittim " niye bana küfrediyorsun " dedim, yakama yapıştı, o anda bir süre boğuştuk, oradakilerin araya girmesi ile ayrıldık, sonra işe güce küfrederek oradan ayrıldı, o günden sonra bir daha işe gelmedi, tutanak tuttuk,” yönünde beyanda bulunmuşlardır.Görgüye dayalı olan bilgileri bulunan davalı tanıkları davacının amiri olan davalı işveren çalışanı ...’ye küfrettiğini, yakasına yapışarak sataştığını beyanları ile doğrulamışlardır. Hal böyle olunca işveren feshinin haklı nedene dayandığı anlaşılmakla davacının kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretine ve hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir. Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedi buçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir.Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesine göre, günde yedibuçuk saat çalışılması gereken işlerde çalışan işçinin, yedibuçuk saati aşan çalışma süreleri ile yedibuçuk saatten az çalışılması gereken işler bakımından Yönetmeliğin 5 inci maddesinde sözü edilen günlük çalışma sürelerini aşan çalışmalar, doğrudan fazla çalışma niteliğindedir. Sözü edilen çalışmalarda haftalık kırkbeş saat olan yasal sürenin aşılmamış olmasının önemi yoktur.Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir (Yargıtay 9.HD. 18.11.2008 gün 2007/32717 E, 2008/31210 K.).
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.Aynı ilkeler hafta tatili çalışması için de geçerlidir.Somut uyuşmazlıkta; dosyaya bir kısım puantaj kayıtları ile bir kısmı davacı imzasını havi bordro suretleri sunulmuştur.Davacının davalı iş veren nezdinde kamyon ile hafriyat ve mıcır taşıma işinde kamyon şöförü olarak çalıştığı dosya kapsamından anlaşılmış olup dosyaya sunulan imzalı puantajlarda günlük çalışma saatlerinin belirtilmeyip yalnızca çalışılan ve çalışılmayan günlerin belirtildiği ve işin hafriyat ve mıcır taşıma işi olduğu anlaşıldığından fazla mesai süresinin takograf kayıtlarına göre takografın takıldığı ve çıkartıldığı süre aralıkları dikkate alınarak belirlenmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmasa da davacının ücretinin emsal ücret dikkate alınarak belirlendiği göz önünde bulundurularak dosya içerisine sunulan ve davacının imzasını taşıyan bordrolardaki fazla mesai tahakkuklarının hesaplanan fazla mesai ücretinden mahsup edilmemesi hatalıdır. Ayrıca dosya içerisinde sunulan imzalı puantaj kayıtlarında her ne kadar çalışma saat aralıkları belirtilmemiş ise de çalışılan ve çalışılmayan günlerin belirtildiği anlaşıldığından puantaj bulunan dönem için hafta tatili alacağı tanık beyanlarına göre değil puantaj kayıtlarına göre hesaplanmalı ve davacının kararı temyiz etmediği anlaşıldığından davalının usuli kazanılmış hakları da dikkate alınarak davacının hafta tatili ücreti hususunda hüküm tesis edilmelidir. Belirtilen hususlar dikkate alınmadan karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi