Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11494
Karar No: 2021/15723
Karar Tarihi: 09.02.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/11494 Esas 2021/15723 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/11494 E.  ,  2021/15723 K.

    "İçtihat Metni"

    ...

    BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ
    UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE DAİR

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Y A R G I T A Y K A R A R I



    I. BAŞVURU
    Başvurucu avukat, ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi"nin 09/02/2021 tarih, 2020/1372 Esas, 2021/180 Karar sayılı dosyasına sunduğu 13.07.2021 tarihli dilekçesinde özetle; başvurucu işçinin işletmesel karar sebep gösterilerek işten çıkartıldığını, feshin geçerli bir sebebe dayanmadığını, başvurucunun grup şirketlerde istihdam imkanı olmasına rağmen kendisine iş teklifinde bulunulmadığını, dosyada davalılar tarafından işaret edilen boş pozisyon duyurularına iş teklifi sonucu bağlanamayacağını, benzer nitelikteki ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 2021/173 E., 2021/1074 K. Sayılı ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 2020/2105 E., 2021/687 K. Sayılı dosyalarında feshe dayanak işletmesel kararın tutarlı uygulanmadığı tespit edilerek feshin geçersizliğine ve davacıların işe iadesine karar verilmesine rağmen, başvuru konusu uyuşmazlıkta işe iade davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, işe iade yönündeki kararların hukuki güvenlik ilkesi gereği konusu aynı yargılamaları da bağlaması gerektiğini, emsal kararlar arasında tek farkın davacısının adı ve mahkeme ve dosya numaraları olduğunu, yargılama konusu olayda da aynı sonuca varılmasının hukuki güvenlik ve hukuk devleti ilkesinin gereği olması gerektiğini, işletmesel kararın tutarlı uygulanmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine karar verilen ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi 2021/173 E., 2021/1074 K. ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 2020/2105 E., 2021/687 K. Sayılı kararları dikkate alınarak uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.
    II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu 21.10.2021 tarih ve 2021/38 sayılı kararı ile;
    “... ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 14/04/2021 tarih, 2020/2105 Esas ve 2021/687 Karar sayılı kararı ile; "İşverenin işletmesel karar alma hak ve özgürlüğünü yasal çerçevede, keyfilikten uzak, tutarlı ve feshin son çare olma ilkesine uygun olarak uygulayıp uygulamadığı yönünden yapılan incelemede davalı işyerinde işletmesel karar alındığı ancak 3 kişilik uzman bilirkişi heyetinin raporunda da sunulan deliller çerçevesinde yapılan ayrıntılı değerlendirmelere göre davalı işyerinin grup şirket olduğu, davacının çalıştığı ... Atatürk hava limanında görev yapan bir kısım çalışanların davalı şirket bünyesindeki farklı illerdeki benzer görevlerde çalışmaya devam ettikleri, davacının davalı işyerinde ... dışındaki birimler de dahil olmak üzere farklı pozisyonlarda çalışmasının bulunduğu, bir kısım çalışanlara bu çerçevede yeni görevler verildiği bu nedenle davalı işverenin feshi tutarlı ve feshin son çare olma ilkesine uygun olarak uyguladığını ispat yükü üzerinde bulunmasına rağmen yerine getirmediği, uzman bilirkişi heyet raporunun sunulan delillerin objektif değerlendirmesine dayalı ve denetime imkan sağlar nitelikte olduğu ilk derece Mahkemesi kararının dosya bütünlüğünün objektif değerlendirilmesiyle istinaf sebeplerini karşılar yasal gerekçeye sahip olduğu kanaatine varılarak HMK 353/1-b-1 maddesine göre davalı vekilinin istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE 7036 sayılı kanunun 8/1-a maddesi, 11/son ile değişik 4857 sayılı kanunun 20. maddesi son fıkrası ve 7036 sayılı yasanın geçici 1/son maddeleri gereğince kesin olarak karar verilmiştir." şeklinde karar verildiği görülmüştür.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi 09/02/2021 tarih, 2020/1372 Esas ve 2021/180 Karar sayılı kararı ile; "davalılar Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, ... Havalimanları Holding Anonim Şirketi"ne yönelik davanın husumet yönünden reddine karar verildiği, davacının, sadece davalı ... ... Terminal İşletmeciliği AŞ tarafından istihdam edildiği, sadece bu Şirkete hizmet verdiği, sigortasının bu şirket tarafından yapıldığı, ücretinin bu şirket tarafından ödendiği dosya kapsamıyla sabit olup, davacının, davalılar tarafından birlikte istihdam edildiği ve davalı ... Havalimanları Holding AŞ"ye de hizmet verdiği ispat edilemediği, davacının iş akdinin, çalışmakta olduğu işyerinin, kamu otoritesinin almış olduğu işletme dışı kararla kapatılmış olması nedeniyle davalı işverence zorunlu olarak feshedildiği, davalı işverenin, davacıyı istihdam edecek başka bir işyerinin bulunmadığı, yukarıda açıklandığı üzere feshin son çare olması ilkesine de uyulduğu feshin geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince oluşan kanaat yerinde olup ilk derece mahkemesinin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine, kararın dayandığı deliller, delillerin takdiri, karar gerekçesine göre, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE 7036 sayılı kanunun 8/1-a maddesi, 11/son ile değişik 4857 sayılı kanunun 20. maddesi son fıkrası ve 7036 sayılı yasanın geçici 1/son maddeleri gereğince kesin olarak karar verilmiştir." şeklinde karar verildiği görülmüştür.
    ... ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi"ne tevzi edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi 18/05/2021 tarih, 2021/173 Esas ve 2021/1074 Karar sayılı kararı ile; "Davalılar davalılar Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, ... Havalimanları Holding Anonim Şirketi"ne yönelik davanın husumet yönünden reddine karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı işverene ait Atatürk Havalimanı"nda bulunan iş yerinde köprü hizmetleri memuru olarak görev yaptığı, davalı şirketin Atatürk Havalimanı"ndaki şubelerinin ... ile akdetmiş olduğu sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle kapandığı, şirketin ...’da başka şubesinin bulunmadığı ancak davalı şirketin büyük hava limanlarında faaliyet gösteren çok uluslu bir şirket olduğu, organizasyon şemasının incelenmesinden Türkiye"de ..., ..., Alanya, Milas, ... illerindeki hava limanları ile yurt dışında bir kısım Yolcu Limanında faaliyet gösterdiklerinin anlaşıldığı, davalı şirket İnsan Kaynakları tarafından çalışan grubu ile davacının bahsettiği diğer şirketlerde boşalan pozisyonların mail olarak bildirildiği ve başvuruların alındığı, görüşmelerin alındığı, görüşmelerin sağlandığını bildiren bir mesajların paylaşıldığı, bahsedilen ilanlarda boş bulunan pozisyonlar bildirilerek bu pozisyonlara başvurulabileceğinin veya dışarıdan aday da önerilebileceğinin belirtildiği, ancak bu ilanların işçiye yazılı görev teklifi niteliğinde olmadığı, genel bir iş ilanı olduğu, davacının iş sözleşmesinin feshinden önceki ve sonraki 6’şar aylık dönemde gerçekleşen personel hareketleri incelendiğinde Milas hava Limanı Şubesine davacı ile aynı şekilde "köprü hizmetleri memuru" olarak görev yapacak 5 yeni istihdam sağlandığı, ayrıca 3 çalışanın da diğer ... şirketlerinden bu iş yerine aynı pozisyonda, fesih ile aynı dönem olan 2019 yılının Nisan ayında naklinin yapıldığı, davacı işçiye iş akdinin feshinden önce davalı işverene ait başka illerde bulunan mevcut ve yeni kurulan şubelerde aynı pozisyonda ve hatta daha düşük pozisyonda olsa dahi herhangi bir görev teklifinde bulunulmadığı, e-posta yoluyla yapılan genel nitelikteki açık pozisyonlar ve bu pozisyonlara nasıl başvuru yapılacağına ilişkin duyuruların işçiye kesin nitelikte yazılı görev teklifi olarak değerlendirilemeyeceği, davalı şirketin Atatürk hava limanında bulunan şube çalışanlarından başka illerdeki şubelere nakledilen personelinin de bulunduğu ve bu işçiler belirlenirken uygulanan sosyal seçim kriterinin de ispat yükü üzerinde olan işveren tarafından ortaya konulamadığı göz önüne alındığında davalı şirketin yönetim kurulu kararını objektif ve ölçülü olarak uyguladığının ispatlanamadığı, işveren tarafından fesih öncesinde fesih dışında alınabilecek tedbirlere başvurulması gerektiği, davalı işverence feshin son çare olması ilkesine uygun davranılmadığı, bu anlamda feshin kaçınılmaz olduğunun ispatlanamadığı anlaşıldığından davacı tarafın istinaf sebepleri yerinde görülmekle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar vermek gerekmiştir." şeklinde karar verildiği görülmüştür.
    SONUÇ:
    Başkanlar Kurulunda yapılan görüşmeden sonra tüm kurul üyelerince 25. Hukuk Dairesinin 2020/2105 Esas 2020/1372 Karar ile 29. Hukuk Dairesi 18/05/2021 tarih, 2021/173 Esas ve 2021/1074 Karar sayılı kararları arasında yapılan oylamada ,
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi 18/05/2021 tarih, 2021/173 Esas ve 2021/1074 Karar sayılı kararına yönelik görüşü kurulca benimsenip kararlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyaların 5235 Sayılı yasanın 35/3 maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, oy birliği ile ” karar verilmiştir.
    III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 25. HUKUK DAİRESİNİN 2020/1372 ESAS 2021/180 KARAR SAYILI DOSYASI
    1)İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    “...... 3. Havalimanının inşaatının faaliyete geçmesi üzerine, Davacının çalıştığı Davalı ... ... Terminal İşletmeciliği A.Ş.ye ait işyerinin bulunduğu Atatürk Havalimanının kamu otoritesinin aldığı kararla tarifeli yurt içi ve yurt dışı uçuşlara kapatıldığı, bu uçuşların 3. Havalimanından yapılmaya başlandığı, Davalı ... ... Terminal İşletmeciliği A.Ş.nin Atatürk Havalimanında yaptığı işin, yeni hava limanında başka şirket tarafından üstlenildiği, Davalının, yeni hava limanında veya başka bir yerde Davacıyı çalıştıracak bir işyerinin bulunmadığı, bu nedenle Davacı ile birlikte istihdam edilen 4500 işçinin iş akitlerinin feshedildiği konularında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
    Davacının hizmet döküm cetvelinin tetkikinden de, iş akdi 10/04/2019 tarihinde feshedilmesine rağmen, 01/04/2019 tarihinden itibaren 3. hava limanında faaliyette olan ... Hava Servis A.Ş.de sigortasının başlatıldığı, Nisan ayının ilk 10 günü mükerrer sigortalı olduğu görülmüştür. Bu durum Davacının, daha iş akdi feshedilmeden 10 gün önce başka işverende işe başladığı anlamına gelmekte olup, bu da, Davalı İşverenin, yasal bir zorunluluğu olmamasına rağmen, Davacının işsiz kalmaması için aynı iş kolunda iş bulmasına yardımcı olduğunu ve iyi niyetini gösterir.
    Davacı Vekili, davacıya, feshin son çare olması ilkesi gereği, holding bünyesindeki diğer şirketlere ait işyerlerinde çalışması için teklifte bulunması gerektiğini iddia etmiş ise de, holding şirketlerinden birinde çalışan bir işçinin iş akdinin feshedilmesinden önce, holdinge ait diğer şirketlerde çalıştırılma imkanının araştırılması, imkan varsa işçiye teklifte bulunulması gerektiğine dair bir kural bulunmamaktadır.
    Ayrıca, davalı işyerinde iş akdi feshedilen işçi sayısı 4500 civarında olup, davacı vekilinin iddia ettiği gibi, bu işçilere, holdinge ait diğer şirketlerin işyerlerinde çalışmak üzere teklif yapılsa dahi, holdinge bağlı diğer şirketlerdeki tüm işçileri çıkarmak Türkiye"deki diğer tüm hava alanlarındaki aynı iş kolundaki işçiler Atatürk Havaalanındaki işçilerden daha az olduğu için yetmeyeceği gibi, bu şirketlerin yeni işyerleri açmaları dahi gerekir.
    Fesihten sonra davalı işyerinde çalışanlardan bir kaç işçinin Holding"e bağlı bazı şirketlerde işe başlatıldığı da iddia edilmiş ise de, iş akdi sona eren 4500 adet işçiden bir çoğunun ... Havalimanında farklı şirketlerde işe başladığı gibi bir kaç kişinin de Holding"e bağlı bazı şirketlerde yeni bir hizmet akdi ile işe başlaması doğal olup, bu durum, davalı Şirketten çıkarılmak zorunda kalınan işçileri, holding yapılanması içindeki diğer şirketlerin çalıştırmak zorunda olduklarını göstermez.
    Fesih sebebi açık ve net olup, bu fesih sebebinin geçerli olup olmadığının değerlendirilmesi tamamen hakime ait olduğundan, fesih sebebinin geçerli olup olmadığı konusunda bilrkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
    Tüm dosya kapsamı itibariyle, Davacının iş akdinin, çalışmakta olduğu işyerinin, kamu otoritesinin almış olduğu işletme dışı kararla kapatılmış olması nedeniyle davalı işverence zorunlu olarak feshedildiği, advalı işverenin, davacıyı istihdam edecek başka bir işyerinin bulunmadığı, yukarıda açıklandığı üzere feshin son çare olması ilkesine de uyulduğu feshin geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından davalılar DHMİ ve ... Havalimanları Holding A.Ş. haklarındaki davaların husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, davalı ... ... Terminal İşletmeciliği A.Ş hakkındaki davanın iş akdinin geçerli nedenle feshedilmesi nedeniyle REDDİNE” dair hüküm kurulmuştur.
    2)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    “...Davacının iş akdinin, çalışmakta olduğu işyerinin, kamu otoritesinin almış olduğu işletme dışı kararla kapatılmış olması nedeniyle davalı işverence zorunlu olarak feshedildiği, davalı işverenin, davacıyı istihdam edecek başka bir işyerinin bulunmadığı, yukarıda açıklandığı üzere feshin son çare olması ilkesine de uyulduğu feshin geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından davalı ... ... Terminal İşletmeciliği A.Ş. hakkındaki davanın ise esastan reddi ile davalılar DHMİ ve ... Havalimanları Holding A.Ş. haklarındaki davaların husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE dair ilk derece Mahkemesince oluşan kanaat yerinde olup ilk derece Mahkemesinin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine, kararın dayandığı deliller, delillerin takdiri, karar gerekçesine göre, davacı tarafın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 7036 sayılı kanunun 8/1-a maddesi, 11/son ile değişik 4857 sayılı kanunun 20. maddesi son fıkrası ve 7036 sayılı yasanın geçici 1/son maddeleri gereğince kesin olmak üzere 09/02/2021 tarihinde oy birliği ile ” karar verilmiştir.
    IV- UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU DİĞER KARARLAR
    1. ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 29. HUKUK DAİRESİNİN 18.05.2021 TARİH, 2021/173 ESAS, 2021/1074 KARAR SAYILI KARARINDA ÖZETLE;
    “...Davacının iş sözleşmesinin dosyaya sureti ibraz edilen 07.04.2019 tarihli fesih bildirimiyle ve "...Şirketimizin Atatürk Havalimanı"ndaki faaliyetlerini sürdüremeyecek olması sonucunda işyeri kapanışına dair Şirketimizin ilgili Yönetim Kurulu Kararına istinaden, işinize istemeyerek son verilerek 4857 sayılı İş Kanununun 18. Maddesi gereği iş sözleşmeniz 10.04.2019 tarihi itibariyle feshedilecektir..." açıklamasıyla, kısaca Atatürk Havalimanı"ndan ... Havalimanı"na taşınma neticesinde feshedildiği anlaşılmaktadır.
    Ancak İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı işverene ait Atatürk Havalimanı"nda bulunan iş yerinde köprü hizmetleri memuru olarak görev yaptığı, davalı şirketin Atatürk Havalimanı"ndaki şubelerinin ... ile akdetmiş olduğu sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle kapandığı, şirketin ...’da başka şubesinin bulunmadığı ancak davalı şirketin büyük havalimanlarında faaliyet gösteren çok uluslu bir şirket olduğu, organizasyon şemasının incelenmesinden Türkiye"de ..., ..., Alanya, Milas, ... illerindeki havalimanları ile yurt dışında bir kısım Yolcu Limanında faaliyet gösterdiklerinin anlaşıldığı, davalı şirket İnsan Kaynakları tarafından çalışan grubu ile davacının bahsettiği diğer şirketlerde boşalan pozisyonların mail olarak bildirildiği ve başvuruların alındığı, görüşmelerin alındığı, görüşmelerin sağlandığını bildiren bir mesajların paylaşıldığı, bahsedilen ilanlarda boş bulunan pozisyonlar bildirilerek bu pozisyonlara başvurulabileceğinin veya dışarıdan aday da önerilebileceğinin belirtildiği, ancak bu ilanların işçiye yazılı görev teklifi niteliğinde olmadığı, genel bir iş ilanı olduğu, davacının iş sözleşmesinin feshinden önceki ve sonraki 6’şar aylık dönemde gerçekleşen personel hareketleri incelendiğinde Milas Havalimanı Şubesine davacı ile aynı şekilde "köprü hizmetleri memuru" olarak görev yapacak 5 yeni istihdam sağlandığı, ayrıca 3 çalışanın da diğer ... şirketlerinden bu işyerine aynı pozisyonda, fesih ile aynı dönem olan 2019 yılının Nisan ayında naklinin yapıldığı, davacı işçiye iş akdinin feshinden önce davalı işverene ait başka illerde bulunan mevcut ve yeni kurulan şubelerde aynı pozisyonda ve hatta daha düşük pozisyonda olsa dahi herhangi bir görev teklifinde bulunulmadığı, e-posta yoluyla yapılan genel nitelikteki açık pozisyonlar ve bu pozisyonlara nasıl başvuru yapılacağına ilişkin duyuruların işçiye kesin nitelikte yazılı görev teklifi olarak değerlendirilemeyeceği, davalı şirketin Atatürk havalimanında bulunan şube çalışanlarından başka illerdeki şubelere nakledilen personelinin de bulunduğu ve bu işçiler belirlenirken uygulanan sosyal seçim kriterinin de ispat yükü üzerinde olan işveren tarafından ortaya konulamadığı göz önüne alındığında davalı şirketin yönetim kurulu kararını objektif ve ölçülü olarak uyguladığının ispatlanamadığı, işveren tarafından fesih öncesinde fesih dışında alınabilecek tedbirlere başvurulması gerektiği, davalı işverence feshin son çare olması ilkesine uygun davranılmadığı, bu anlamda feshin kaçınılmaz olduğunun ispatlanamadığı anlaşıldığından davacı tarafın istinaf sebepleri yerinde görülmekle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; Bakoırköy 29. İŞ Mahkemesinin 30/09/2020 tarih 2019/281 esas, 2020/401 karar sayılı kararının kaldırılmasına, davalı ... Havalimanları Holding AŞ ve DHMİ aleyhine açılan davaların husumetten reddine, ... ... Terminal İşletmeciliği AŞ aleyhine açılan davanın kabulü ile işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının davalı ... ... Terminal İşletmeciliği A.Ş. nezdinde İŞE İADESİNE dair” kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir.
    2. ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 25. HUKUK DAİRESİNİN 14.04.2021 TARİH 2020/2105 ESAS, 2021/687 SAYILI KARARINDA ÖZETLE;
    “... İşverenin işletmesel karar alma hak ve özgürlüğünü yasal çerçevede, keyfilikten uzak, tutarlı ve feshin son çare olma ilkesine uygun olarak uygulayıp uygulamadığı yönünden yapılan incelemede davalı işyerinde işletmesel karar alındığı ancak 3 kişilik uzman bilirkişi heyetinin raporunda da sunulan deliller çerçevesinde yapılan ayrıntılı değerlendirmelere göre davalı işyerinin grup şirket olduğu, davacının çalıştığı ... Atatürk hava limanında görev yapan bir kısım çalışanların davalı şirket bünyesindeki farklı illerdeki benzer görevlerde çalışmaya devam ettikleri, davacının davalı işyerinde ... dışındaki birimler de dahil olmak üzere farklı pozisyonlarda çalışmasının bulunduğu, bir kısım çalışanlara bu çerçevede yeni görevler verildiği bu nedenle davalı işverenin feshi tutarlı ve feshin son çare olma ilkesine uygun olarak uyguladığını ispat yükü üzerinde bulunmasına rağmen yerine getirmediği, uzman bilirkişi heyet raporunun sunulan delillerin objektif değerlendirmesine dayalı ve denetime imkan sağlar nitelikte olduğu, ilk derece Mahkemesi kararının dosya bütünlüğünün objektif değerlendirilmesiyle istinaf sebeplerini karşılar yasal gerekçeye sahip olduğu kanaatine varılarak davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine dair” kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
    V. GEREKÇE
    Bölge Adliye Mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35"inci maddesinde yer alan düzenlemedir.
    Söz konusu maddenin birinci fıkrasının üçüncü bendinde yer alan düzenlemeye göre “Re"sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek” bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
    5235 sayılı Kanun’un 35"inci maddesinin ikinci fıkrasına göre ise “(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.”
    Bölge Adliye Mahkemesinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasında uyuşmazlık bulunması durumunda, 5235 sayılı Kanun’un 35"inci maddesinde belirtilenler tarafından yapılacak gerekçeli başvuru sonrasında, mevcut başvuru hukuk daireleri başkanlar kurulunca değerlendirilerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesi istenilecektir.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki; 5235 sayılı Kanun ile bu Kanunda sayılan kişi ve kurumlara tanınan “uyuşmazlığın giderilmesini talep etme hakkı”, mutlak biçimde her uyuşmazlığın esasına yönelik çözüm geliştirilmesine imkan vermez. Uyuşmazlığın giderilmesi talebi bir kanun yolu olmayıp, böyle bir talebin varlığı halinde Yargıtayca temyiz incelemesine benzer bir inceleme yapılması da mümkün değildir.
    Başvuru konusu üç dosyada işverence, “işletme gerekleri” nedeniyle geçerli fesih yoluna başvurulmuş olup, feshin geçersizliğinin tespitine ilişkin davalardan iki tanesinde işe iade kararı verilmesine rağmen, bir tanesinde ise işletmesel kararın tutarlı biçimde uygulandığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, her dosyada verilen ilk derece mahkemesi kararı ile bu karara karşı istinaf kanun yoluna müracaat edilmesi sonrasında bölge adliye mahkemesince verilen kararın somut olaya özgü nitelikte olduğu görülmektedir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 2020/2105 esas sayılı dosyasında davacının "köprü hizmetleri ve ramp kule koordinatörü" olarak çalıştığı iddia edildiği halde, diğer iki dosyada davacıların “köprü hizmetleri memuru” olarak görev yaptığı ileri sürülmüştür. Uyuşmazlığın, (işletme gerekleri ile) feshin geçersizliğinin tespitine ilişkin olduğu dikkate alındığında, davacıların görevlerinin farklı olmasının uyuşmazlığa konu olayların benzerliğini ortadan kaldıran bir durum olduğu açıktır. Diğer taraftan ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 2020/1372 esas sayılı dosyasında yer alan tanık anlatımları ve diğer delillere göre, iş sözleşmesinin 10/04/2019 tarihinde feshedildiği, davacının ise 01/04/2019 tarihinden itibaren üçüncü hava limanında faaliyet gösteren ... Hava Servis A.Ş. bünyesinde işe başladığı sabittir. Anılan dosyadaki deliller arasında davalı şirket ile dava dışı ... Hava Servis A.Ş. arasında Personel İstihdamı İşbirliği Sözleşmesi bulunmakta olup, sözleşmenin konusunun, “... ... kadrosunda bulunan ve yolcu köprülerinde istihdam ettiği eğitim almış ve deneyimli personelinin bu Sözleşmedeki hükümlere uygun olarak ve ... ..."un da çalışmasını engellemeyecek şekilde ..."ye yönlendirilmesi, ... tarafından bu Personel arasından seçim yapılarak istihdamına karar verilen Personelin, Atatürk Havalimanı"nın kapanma tarihine kadar ... ... tarafından istihdamının sürdürülmesi, sonrasında ise ilgili Personelin ... tarafından ... Yeni Havalimanı"nda istihdam edilmesine ilişkin olarak Tarafların karşılıklı olarak üstlendikleri hak ve yükümlülüklerinin düzenlenmesi” olduğu anlaşılmaktadır. Buna karşılık, ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 2021/173 esas sayılı dosyasındaki somut olay, tanık anlatımları ile bilirkişi raporu gibi deliller daha farklı niteliktedir. Ayrıca, üç dosyadaki davacıların davalıya ait işyerindeki çalışma süreleri, bu süre boyunca ifa ettikleri (önceki) görevleri, eğitim durumu ve mesleki tecrübelerinin de birbirinden farklılık göstereceği muhakkaktır. Hal böyle olunca, işverence işletmesel kararın tutarlı uygulanıp uygulanmadığı, feshin kaçınılmaz olup olmadığı ve feshin son çare olması ilkesine uygun hareket edilip edilmediğinin tayininde her bir dosyadaki somut olay ile dosya kapsamındaki delillere göre değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi kaçınılmazdır. İlk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemelerince, her bir dosya kapsamında yer alan deliller ve somut olayın koşulları gözetilerek hüküm tesis edildiği anlaşıldığından, başvurucunun dilekçesinde belirtmiş olduğu Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasında 5235 sayılı Kanun’un 35"inci maddesi kapsamında bir uyuşmazlık söz konusu değildir.
    Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
    VI-SONUÇ
    ... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 21.10.2021 tarih ve 2021/38 sayılı kararına istinaden iletilen mevcut talep yönünden uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına, 23/11/2021 günü oybirliği ile karar verildi








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi