14. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6615 Karar No: 2020/1665 Karar Tarihi: 03.03.2020
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/6615 Esas 2020/1665 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi 2019/6615 E. , 2020/1665 K.
"İçtihat Metni"
Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan yapılan yargılama sonucunda atılı suçtan mahkumiyetine dair Çemişgezek Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 24.03.2010 gün ve 2009/26 Esas, 2010/14 Karar sayılı hükmün sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 24.03.2014 gün ve 2012/4590 Esas, 2014/3825 Karar sayılı ilamı ile bozma yönündeki kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.07.2014 günlü KD-2010/287106 sayılı itiraznamesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin iki ve üçüncü fıkraları gereğince itiraz etmesi üzerine Dairemizin 02.12.2014 gün ve 2014/7388 Esas, 2014/13556 sayılı kararıyla itiraz nedenleri yerinde görülmediğinden reddiyle, dosyanın gönderildiği Yargıtay Genel Kurulunun 25.12.2018 gün ve 2015/14-98 Esas, 2018/692 sayılı kararıyla kanun yolu bildiriminin yanıltıcı olması nedeniyle katılan ..."e gerekçeli kararın usulünce tebliğ edilip, temyiz ettiği takdirde bu husus ta gözetilerek, etmediği takdirde ise sanık müdafisinin temyizine istinaden Dairesince yeniden değerlendirme yapılarak karar verilmesi için itirazın değişik gerekçeyle kabulüyle Daire kararının kaldırılmasına dair verilen kararla birlikte gönderilen dosyada verilen 16.04.2019 gün ve 2019/2101 Esas, 2019/9144 sayılı tevdi kararına istinaden mahkemece yapılan tebligata rağmen katılan ... tarafından temyiz edilmeyen dosya gereği yapılmak üzere Dairemize iade edilmekle incelenerek gereği görüşüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 17.10.2006 gün, 2006/5-165 Esas, 2006/213 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere soruşturmanın, bu sürecin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet Savcısının suçu öğrenmesiyle başlayacağı, dosya kapsamından mağdurenin ablası olan ..."ın müracaatına istinaden kolluğun somut herhangi bir soruşturma işlemi yapmaksızın davet üzerine kendiliğinden karakola gelen mağdure ile sanığın durumuyla ilgili Cumhuriyet Savcısına bilgi vererek talimat aldığının ve mevcut haliyle sanık tarafından mağdurenin şahsına zarar verilmediğinin anlaşılması karşısında, olayda 5237 sayılı TCK"nın 110. maddesinin uygulama koşullarının oluştuğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması neticesinde fazla ceza tayini, Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.