MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : a-TCK"nın 158/1-f, 168/2, 62, 52/2-4, 53/1, 58/6 maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 2.916 TL adli para cezası
b-TCK"nın 204/1, 62, 53/1, 58/6 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, mobilya alışverişi sırasında şikâyetçi ...’a kendisini... olarak tanıtıp suça konu sahte çekin arkasına bu adı yazıp ciro ettiği, daha sonra çekin şikâyetçi tarafından bankaya ibrazında sahte olduğunun ortaya çıktığı, böylece sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
A-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanığın suça konu aldatma yeteneği bulunan sahte çeki sahte bir adla ciro edip şikâyetçiye verdiği anlaşıldığından resmi belgede sahtecilik suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
B-Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne gelince;
Sanığın baştan beri dolandırıcılık kastıyla hareket ederek mobilya alışverişi sırasında sahte çek kullanmak suretiyle şikâyetçinin zararına haksız menfaat elde ettiği anlaşıldığından nitelikli dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) ve (j) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde suçtan elde edilen haksız menfaat miktarının belli olması halinde; tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında belirlenecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenmesi yerine doğrudan adli para cezası belirlenmek suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
2-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan ilk hükmün yalnızca sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 19/01/2012 gün ve 2008/19958 E. 2012/588 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği ve bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen cezanın ilk hükümdeki cezadan daha fazla belirlenmek suretiyle 1412 CMUK’un 326/son maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.