5. Ceza Dairesi 2020/3181 E. , 2020/12599 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : Hazine, Ticaret Bakanlığı
SUÇ : Rüşvet alma ve rüşvet verme
HÜKÜM : a) İddianamede yer alan 1 numaralı olay
yönünden; sanıklardan ... ve
... hakkında rüşvet
alma, ... hakkında rüşvet verme
suçlarından mahkumiyet,
b) İddianamede yer alan 2 numaralı olay
yönünden; sanıklardan ... ve
... hakkındaki rüşvet
alma isnatlarının yetkili olmadığı bir iş için
yarar sağlama suçunu oluşturduğu kabulüyle hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına, ... ve ... hakkında rüşvet verme suçundan beraat,
c) İddianamede yer alan 3 numaralı olay
yönünden sanıklardan ... ve
... hakkında rüşvet
alma, ... hakkında rüşvet
verme suçlarından beraat
Öztürk ve ... müdafileri,
katılanlar vekili
EK TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Onama, bozma
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık ... hakkında tayin olunan cezanın miktarına göre müdafin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, İNCELEMENİN DURUŞMASIZ YAPILMASINA, iddianamede yer alan 2 numaralı olay yönünden sanıklardan ... ve ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesine göre itiraza tabi olup temyizinin mümkün olmadığı, kararların mercince de itirazen incelendiği anlaşıldığından, temyiz incelemesinin sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet ve beraat hükümleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
1- İddianamede yer alan 1 numaralı olay yönünden sanıklardan ... ve ... hakkında rüşvet alma, ... hakkında rüşvet verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile iddianamede yer alan 2 numaralı olay yönünden sanık ... hakkında rüşvet verme, iddianamede yer alan 3 numaralı olay yönünden sanıklardan ... ve ... hakkında rüşvet alma, ... hakkında rüşvet verme suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğindeki rüşvet alma suçuna iştirak eden diğer kişiler azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri halde, suç tarihinde geçici görevle başka birimde görevlendirilen sanık ... hakkında doğrudan fail olarak hüküm kurulması, adı geçen sanığın sanık ..."i azmettiren konumunda olması nedeniyle, bu husus sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış, mahkumiyet hükümleri yönünden, şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran sürelerin TCK"nın 63. maddesi gereğince sanıkların cezalarından mahsubu ile TCK"nın 53/1. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanması hususlarının infaz aşamasında nazara alınması mümkün bulunmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanıklar ... ve ... hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanması sırasında hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu bentteki hak ve yetkilerin tamamını kullanmalarının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sadece ""memuriyetten yoksun bırakılmalarına"" şeklinde sınırlı uygulama yapılması,
Kanuna aykırı, katılanlar vekilinin ve sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan aynı Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak ve mahkemenin ceza tayinine yönelik takdiri de nazara alınarak (1-A) no"lu hüküm fıkrasındaki hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin 4. paragrafının "Sanıklar ... ve ..."in ayrıca cezalarının infazından sonra işlemek üzere, TCK"nın 53/5. maddesi uyarınca 1 yıl 8"er ay süre ile aynı Kanunun 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmalarına,"" şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK, delillerle iddia ve savunma, yapılan yargılama göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen katılanlar vekili ile sanık müdafin temyiz itirazlarının reddiyle sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmü ve sanıklar ..., ... ve ..."ın leh ve aleyhlerindeki toplanan tüm kanıtları inceleyip, irdeleyen ve iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren, savunmayı tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin beliren takdir ve kanaati karşısında, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmediği gibi katılanlar vekilinin temyiz itirazları da yerinde görülmediğinden bu sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri ile delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle sanık ... hakkında verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin DOĞRUDAN ONANMASINA,
2) İddianamede yer alan 2 numaralı olay yönünden sanık ... hakkında rüşvet verme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre 6352 sayılı Yasayla değişiklik öncesi özgü suç niteliğinde olan ve TCK"nın 255. maddesi uyarınca ancak kamu görevlisi tarafından işlenebilen yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri dikkate alındığında, kamu görevlisi olan sanıklar ... ve ..."e yetkili olmadıkları bir iş için yarar sağlayan sanık ..."in eyleminin “yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama" suçuna iştirak niteliğinde olduğu, hükümden sonra 05/07/2012 gün ve 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 89. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 255. maddesinin "nüfuz ticareti" başlığı altında yeniden düzenlenerek suç unsurlarında değişiklik yapılması karşısında, 6352 sayılı Yasanın geçici 2. maddesi de dikkate alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 08/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.