Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3181
Karar No: 2020/12599
Karar Tarihi: 08.10.2020

Rüşvet alma ve rüşvet verme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2020/3181 Esas 2020/12599 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarından mahkumiyet hükümleri ile açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümlerin temyiz edildiği bir davada, sanıkların suçu özgü suç niteliğinde olmasına rağmen yasaklanması gereken hak ve yetkilerini kullanmalarının kararlaştırılmamasının kanuna aykırı olduğunu belirtti. Bu nedenle, hükümler bozuldu ve yeniden değerlendirme yapılması gerektiği hüküm altına alındı. Ayrıca, suç unsurlarında değişiklik yapılması karşısında yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirtildi ve kararın bozulması kararlaştırıldı. Kararda, suçlamaları ve mahkumiyet hükümlerini detaylı bir şekilde ele alındı.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 40/2. maddesi: Özgü suç niteliğindeki suçlara iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabileceği belirtilir.
- TCK'nın 53/1. maddesi: Şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran sürelerin sanıkların cezalarından mahsup edileceği ifade edilir.
- TCK'nın 53/5. maddesi: Hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlenen suçlarda, hüküm olunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkilerin tamamını kullanmanın yasaklanması gerektiği belirtilir.
- TCK'nın 255. maddesi: Kamu görevlisi tarafından işlenebilen suçlar arasında yer alan yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama suçu açıklanır.
- 6352 sayılı Yasa'nın 89. maddesi: Suç unsurlarında değişiklik yapılması nedeniyle TCK'nın 255. maddesi yeniden düzenlenir.
- 6352 sayılı Yasa'nın geçici 2. maddesi: De
5. Ceza Dairesi         2020/3181 E.  ,  2020/12599 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    KATILANLAR : Hazine, Ticaret Bakanlığı
    SUÇ : Rüşvet alma ve rüşvet verme
    HÜKÜM : a) İddianamede yer alan 1 numaralı olay
    yönünden; sanıklardan ... ve
    ... hakkında rüşvet
    alma, ... hakkında rüşvet verme
    suçlarından mahkumiyet,
    b) İddianamede yer alan 2 numaralı olay
    yönünden; sanıklardan ... ve
    ... hakkındaki rüşvet
    alma isnatlarının yetkili olmadığı bir iş için
    yarar sağlama suçunu oluşturduğu kabulüyle hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına, ... ve ... hakkında rüşvet verme suçundan beraat,
    c) İddianamede yer alan 3 numaralı olay
    yönünden sanıklardan ... ve
    ... hakkında rüşvet
    alma, ... hakkında rüşvet
    verme suçlarından beraat
    Öztürk ve ... müdafileri,
    katılanlar vekili
    EK TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Onama, bozma



    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanık ... hakkında tayin olunan cezanın miktarına göre müdafin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, İNCELEMENİN DURUŞMASIZ YAPILMASINA, iddianamede yer alan 2 numaralı olay yönünden sanıklardan ... ve ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesine göre itiraza tabi olup temyizinin mümkün olmadığı, kararların mercince de itirazen incelendiği anlaşıldığından, temyiz incelemesinin sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet ve beraat hükümleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    1- İddianamede yer alan 1 numaralı olay yönünden sanıklardan ... ve ... hakkında rüşvet alma, ... hakkında rüşvet verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile iddianamede yer alan 2 numaralı olay yönünden sanık ... hakkında rüşvet verme, iddianamede yer alan 3 numaralı olay yönünden sanıklardan ... ve ... hakkında rüşvet alma, ... hakkında rüşvet verme suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğindeki rüşvet alma suçuna iştirak eden diğer kişiler azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri halde, suç tarihinde geçici görevle başka birimde görevlendirilen sanık ... hakkında doğrudan fail olarak hüküm kurulması, adı geçen sanığın sanık ..."i azmettiren konumunda olması nedeniyle, bu husus sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış, mahkumiyet hükümleri yönünden, şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran sürelerin TCK"nın 63. maddesi gereğince sanıkların cezalarından mahsubu ile TCK"nın 53/1. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanması hususlarının infaz aşamasında nazara alınması mümkün bulunmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanıklar ... ve ... hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanması sırasında hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu bentteki hak ve yetkilerin tamamını kullanmalarının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sadece ""memuriyetten yoksun bırakılmalarına"" şeklinde sınırlı uygulama yapılması,
    Kanuna aykırı, katılanlar vekilinin ve sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın düzeltilmesi mümkün bulunduğundan aynı Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak ve mahkemenin ceza tayinine yönelik takdiri de nazara alınarak (1-A) no"lu hüküm fıkrasındaki hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin 4. paragrafının "Sanıklar ... ve ..."in ayrıca cezalarının infazından sonra işlemek üzere, TCK"nın 53/5. maddesi uyarınca 1 yıl 8"er ay süre ile aynı Kanunun 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmalarına,"" şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK, delillerle iddia ve savunma, yapılan yargılama göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen katılanlar vekili ile sanık müdafin temyiz itirazlarının reddiyle sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmü ve sanıklar ..., ... ve ..."ın leh ve aleyhlerindeki toplanan tüm kanıtları inceleyip, irdeleyen ve iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren, savunmayı tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin beliren takdir ve kanaati karşısında, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmediği gibi katılanlar vekilinin temyiz itirazları da yerinde görülmediğinden bu sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri ile delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle sanık ... hakkında verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin DOĞRUDAN ONANMASINA,
    2) İddianamede yer alan 2 numaralı olay yönünden sanık ... hakkında rüşvet verme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre 6352 sayılı Yasayla değişiklik öncesi özgü suç niteliğinde olan ve TCK"nın 255. maddesi uyarınca ancak kamu görevlisi tarafından işlenebilen yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri dikkate alındığında, kamu görevlisi olan sanıklar ... ve ..."e yetkili olmadıkları bir iş için yarar sağlayan sanık ..."in eyleminin “yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama" suçuna iştirak niteliğinde olduğu, hükümden sonra 05/07/2012 gün ve 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 89. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 255. maddesinin "nüfuz ticareti" başlığı altında yeniden düzenlenerek suç unsurlarında değişiklik yapılması karşısında, 6352 sayılı Yasanın geçici 2. maddesi de dikkate alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 08/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi