3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/876 Karar No: 2013/1190 Karar Tarihi: 28.01.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/876 Esas 2013/1190 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2013/876 E. , 2013/1190 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde davalı aleyhine girişilen takibe vaki itirazın iptali ile davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkuller üzerine ihtiyati tedbir konulması istenilmiştir. Mahkemece ihtiyati tedbir isteminin reddi cihetine gidilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında taşınmaz satışına ilişkin sözleşme imzalandığını, ancak satış bedeline mahsuben 500 TL alan davalının tapuda devir işlemine yanaşmadığını, bu nedenle, öncelikle davalıya ait menkul ve gayrimenkuller üzerine ihtiyati tedbir konulması için karar verilmesini; bundan sonra davalıya ödenen peşinat ile sözleşmede yer alan cezai şartın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve ayrıca davalıdan icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; tensip kararı ile tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili süresinde temyiz etmiştir. Somut olayda, temyize konu edilen, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın, 6100 sayılı HMK. nun yürürlükte olduğu dönemde verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK. nun 341. maddesi “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir. Ne var ki aynı kanunun Geçici ....maddesi ile de “Bölge adliye mahkemelerinin 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkileri hakkında kanunun geçici ....maddesi uyarınca Resmi Gazete"de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü getirilmiştir. . Şu durumda, uyuşmazlığa, 1086 sayılı HUMK. nun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanacağı açıktır. Bu açıklamaların ışığı altında somut olay ele alındığında; 1086 sayılı HUMK. nun 427.maddesine göre temyiz, mahkemelerden verilen nihai kararlara karşı başvurulacak kanun yoludur. İhtiyati tedbir kararı ise, geçici nitelikte bir önlem olup, durum ve şartların değişmesi halinde değiştirilebileceğinden buna ilişkin mahkeme kararının temyiz edilme olanağı yoktur. Bu itibarla; davacı vekili, temyiz edilme olanağı bulunmayan ihtiyati tedbir talebinin reddi kararını temyiz etmiş bulunduğundan temyiz talebinin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.