Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2152
Karar No: 2022/1192
Karar Tarihi: 23.02.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2152 Esas 2022/1192 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/2152 E.  ,  2022/1192 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ



    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 13.01.2020 tarih ve 2015/559 E. - 2020/7 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 15.02.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında 02.08.2005 tarihinde Pac Şubesi ve 30.11.2005 tarihinde İskenderun Şubesi için acentelik sözleşmesi yapıldığını, ek protokolün 5. maddesi ve cari hesap sözleşmesinin 4. maddesine göre davalının hak ediş bedellerini sürekli geç ödediğini, ayrıca Ağustos 2008 tarihinden itibaren 3 aylık hak ediş bedelini davacıya ödemediğini, yine sözleşme gereği araçların devri sırasında sözleşme koşullarına uyulmaması gereği müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkilinin 02.08.2005 tarihli acentelik sözleşmesini 06.10.2008 tarihinde noter aracılığı ile feshettiğini, ihtarnamenin 14.10.2008 tarihinde davalı tarafından tebellüğ edildiğini, davalının fesihten habersizmiş gibi sonraki bir tarihte kendisinin de sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini ileri sürerek, 30.000 Euro katkı bedelinin, haklı fesih sonucu davalıya devredilen demirbaş bedelleri ile bunlara yapılan tadilat masrafı olarak 5.000 TL'nin, davalı tarafından davacıya geç devri yapılan araçlar için 15.000 TL tazminat bedelinin, ödenmeyen hak ediş bedelleri olarak İskenderun Şubesi için 16.991,15 TL ve Pac Şubesi için 10.194,76 TL alacağın, ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve 20.000.- TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından keşide edilen 06/10/2008 tarihli ihtarnamede fesih iradesinin ortaya konduğu ancak sözleşmede beliretilen 30 günlük mühlete yer verilmemişse de davalının fesih ihbarını tebliğ aldıktan sonra 30 gün içinde hak ediş bedellerini ödemediği, bunun yerine karşı fesih ihbarı gönderdiği, böylece davacı tarafın fesih iradesini açıkça ortaya koyduğu da değerlendirildiğinde 30 günlük süre verilmesinin faydasız olacağı, davalı tarafından, kendilerince yapılan fesih sebeplerine ilişkin bir delilin de dosyaya sunulmadığı değerlendirilerek sözleşmenin davacı tarafından haklı feshedildiği, davalı tarafından sunulan beyanda 05/10/2009 tarihinde SGK-hak ediş ödemelerinin yapıldığı ve mahsup edilmesi gerektiği belirtilmişse de tarafların haklılık durumunun davanın açıldığı tarihe göre tespit edilebileceği, dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin ayrı bir yargılama konusu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacının katkı payı talebinin kabulü ile 30.000,00 Euro'nun 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile, davacının hak ediş talebinin İskenderun Şubesi için 12.300,66 TL, Pac Şubesi için 7.944,63 TL 'nin dava tarihi olan 09/03/2009 tarihinden itibaren başlayacak avans ( ticari ) faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 41. maddesine göre, karşı tarafın ( MNG Kargo’nun) işbu sözleşmedeki yükümlülüklerinden herhangi birisini 30 gün süreli ihtara rağmen yerine getirmemesi durumunda acente açısından haklı nedenle fesih imkanı doğacaktır. Nitekim Dairemizin 12.03.2015 tarihli bozma ilamında, davacının katkı payı bedelinin iadesi talebi yönünden, davacı tarafından davalıya fesih ihtarından önce 30 günlük süre tanıyan ilk ihtarnamenin keşide edilip edilmediği, diğer bir deyişle davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshedip feshetmediği incelenmeden karar verilmesinin doğru olmadığı açıklanmış olup, mahkemece bozma ilamına uyulması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukukî esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usulî kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu, mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 1960/21E., 1960//9 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Davacı tarafça keşide edilen 06.10.2008 tarihli ihtarnamede fesih iradesi ortaya konmakla birlikte sözleşmede öngörülen 30 günlük mühlete yer verilmediğinden davalı yararına oluşan usulü müktesep hak da gözetilerek artık davacı tarafça sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği kabul edilmeyecektir.
    Bu durumda, mahkemece, davacının katkı payı bedelinin iadesine dair talebinin haksız olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    2- Davacının hak ediş talebine gelince, mahkemece, iki şube için ayrı ayrı hak ediş tutarı belirlenerek davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, davalı taraf beyanında dava tarihinden sonra haciz ihbarnamesi üzerine 05.10.2009 tarihinde hak ediş ödemelerinin SGK’na yapıldığını savunduğuna göre, ödeme tarihine kadar hak ediş bedellerine işlemiş faizin de hesap edilip davacının alacağının tespit edilmesi, yapılan kısmi ödemeler de düşüldüğünde davacının bakiye hak ediş alacağının bulunması, aynı zamanda ne miktarda hak ediş talebinin konusuz kaldığının da tespiti gerekirken, dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin dikkate alınmaması doğru olmamış, davalı yararına bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi