Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/152 Esas 2011/605 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/152
Karar No: 2011/605
Karar Tarihi: 26.09.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/152 Esas 2011/605 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı kooperatif, üyesi olan davacının aidatlarını geciktirdiği gerekçesiyle ihraç etmiştir. Davalı kooperatif aleyhine Kadıköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinde alacak davası açılmıştır. Mahkeme, davacının bu dosya alacağına münhasır ibraname vermediği, faize yönelik haklarını saklı tutan davacının faiz alacağı talebinde yasal engel bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalı vekili kararı temyiz etmiştir ancak temyiz itirazları reddedilmiştir. Delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmayan kararın onanmasına karar verilmiştir.
HUMK'nun 237. maddesi kesin hükmün unsurlarını belirtmektedir. Feri bir hak niteliğinde olan bakiye faiz alacağı esas alacağın talep edilebileceği yasal süre içinde istenebilir.
23. Hukuk Dairesi         2011/152 E.  ,  2011/605 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan davacının aidatlarını geciktirdiği gerekçesiyle ihraç edildiğini, davalı kooperatif aleyhine Kadıköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinde 2005/223 E. sayılı dosyası ile alacak davası açtığını, mahkemece alacağa dava tarihi itibariyle faiz yürütülmesine karar verildiğini, ileri sürerek müvekkilinin davalı kooperatiften ihraç edildiği tarih ile ilk alacak davasının açıldığı tarih (23.07.2003-07.04.2005) arasındaki işlemiş faiz alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ilk davanın henüz kesinleşmediğini, karar dayanak bilirkişi raporunun çelişkili olduğunu, davacıya olan borcun ödendiğini, fer"ilerinin de sukut ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının bu dosya alacağına münhasır ibraname vermediği, faize yönelik haklarını saklı tutan davacının faiz alacağı talebinde yasal engel bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle; davacı tarafça önceki dava dilekçesinde fazlaya yönelik faiz taleplerinin saklı tutulduğu, verilen hükümle bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği HUMK"nun 237. maddesinde belirtilen kesin hükmün unsurlarının oluşmadığı, taraflar arasındaki 05.04.2007 tarihli protokolün ise, tamamen önceki hüküm ve buna dayanılarak girişilen icra takibine ilişkin olduğu, davacının icra takibi ve protokolde fazlaya yönelik faiz alacağı hakkını saklı tutmamış olmasının aleyhine değerlendirilemeyeceği, bu durumda feri bir hak niteliğinde olan bakiye faiz alacağının esas alacağın talep edilebileceği yasal süre içinde istenmesinin mümkün olduğu hususları dikkate alınarak delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.