Esas No: 2022/7939
Karar No: 2022/8481
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/7939 Esas 2022/8481 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2022/7939 E. , 2022/8481 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : ANKARA 8. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasına dayanak teşkil eden soruşturma evraklarının aslı veya onaylı örneklerinin denetime imkan verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- Gerekçeli karar başlığına suç tarihinin sanık ayrımı yapılmaksızın “17/12/2008” olarak yazıldığı, karar içeriğinde ise 06/11/2009 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunun esas alındığının belirtildiği anlaşılmakla, sanık yönünden suç tarihinin net bir şekilde belirlenmesi ve sanığın eylemini suç tarihinde infazda olan başka bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazı sırasında işleyip işlemediğine yönelik araştırmanın belirlenen suç tarihine göre yapılması gerektiği gözetilmeksizin eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
3- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki
adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, mercii tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından çıkarılan uyarı yazısı tebliğinin doğrudan MERNİS adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapıldığı, başvurmaması üzerine dosyasının kapatıldığı dolayısıyla uyarı tebligatının usulsüz olduğu anlaşılmakla, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazının devamına karar vermek gerektiği gözetilmeyerek mahkûmiyet kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 28/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.