12. Ceza Dairesi 2017/11208 E. , 2021/1146 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62/1, 52/2, 51/1-3-7-8, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın maliki olduğu, İstanbul ili, Fatih ilçesi, Hacı Hüseyin Ağa mahallesi, 1236 ada 31 parsel nolu, Tarihi Yarımada Kentsel ve Tarihi sit alanı içerisinde bulunan, İstanbul I numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 16.12.1992 tarih 4273 sayılı kararı ile tescilinin devamına karar verilen, koruma grubunun II olduğu belirlenen binada, onarım yapılmak üzere sanığa, KUDEB tarafından, 05.08.2008 tarihli, onarım ön izin belgesi verildiği, 13.01.2012 tarihinde, sanığın o tarihteki eşi tarafından verilen dilekçe ile, onarım ön izin belgesi kapsamında inşaatın onarımının yapıldığını, sözlü müsaade ile de dış cepheye ahşap mantolama yapıldığını, gerekli incelemeler yapılarak eylemlerin uygun olup olup olmadığının tespit edilmesi, uygun değil ise, uygun hale getirmek için yapılması gerekenlerin bildirilmesini talep ettiği ve Koruma Bölge Kurulu tarafından, basit onarımı aşan eylemler nedeniyle suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği dosya kapsamında,
KUDEB uzmanları tarafından, 08.07.2008 tarihinde yerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen raporda; dava konusu binanın tescilli olmasına rağmen hiçbir tarihi eser niteliği taşımadığının tespit edildiği, sanık müdafii tarafından temyiz aşamasında ibraz edilen, Koruma Bölge Kurulunun 08.04.2014 tarih 613 karar sayılı kararı ile de; 1236 ada 31 parsele ilişkin 16.02.1992 tarih, 4273 sayılı kararda “... Kurulumuzun 07.03.1990 tarih 1635 sayılı kararı ile tescilli olan sivil mimarlık örneği yapıların tescillerinin devamına..” denilmiş olmasına rağmen, 16.02.1992 tarih, 4273 sayılı kararda söz konusu parselin tescillenmediği, ayrıca taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesinde belirtilen korunması gerekli kültür varlığı yapı niteliklerini taşımadığından korunması gerekli kültür varlığı tescil kaydının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmakla;
2863 sayılı Kanun kapsamında, bizatihi kendisi tescilli olan, yani korunması gerekli kültür varlığı niteliği taşıyan bir taşınmazın ister içinde ister dışında gerçekleştirilecek olan eylemler için izin alınmasının zorunlu olduğu, sit alanı içerisinde bulunup, taşınmazın korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğinin bulunmaması halinde ise; müdahalelerin dış dünyaya yansıyan eylemler olması gerektiği, somut olayda, iddianameye konu eylemin, onarım iznine aykırı olarak binanın ahşap ile kaplanması olup, dış dünyaya yansıyan inşai ve fiziki müdahale niteliğinde eylem olduğu ve suç tarihi itibariyle taşınmazın bulunduğu yerin bağlı olduğu büyükşehir belediyesi bünyesinde faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosu bulunduğu anlaşılmakla; 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4. maddesi uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, iddianameye konu eylem yalnızca, onarım iznine aykırı olarak binanın ahşap ile kaplanması eylemi olmasına rağmen, mahkemece, “sanığın binaya yapmış olduğu iç ve dış cephedeki değişiklikler ve güçlendirmeler ” denilmek suretiyle, dava konusu eylemlerin dışındaki eylemler de göz önüne alınmak suretiyle, alt sınırdan uzaklaşılarak fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.