Esas No: 2020/9081
Karar No: 2022/8509
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/9081 Esas 2022/8509 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/9081 E. , 2022/8509 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : İZMİR 8. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Şüpheli hakkında, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının içeriğinde, şüphelinin bu karara itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmemesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için karar şüpheli tarafından öğrenilmiş olsa bile, 04/03/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın yükümlülüklere uymaması eylemini, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kabule göre;
2-03/09/2014 tarihli eylem nedeni ile 18/09/2014 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiği sanığın 23/11/2014 tarihli eylemi ihlal kabul edilerek 27/02/2015 tarihinde iddianame düzenlendiği İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/223 esas sayılı dosyası ile kamu davasının açıldığı; 12/10/2014 tarihli eylemi ile ilgili olarak ise 03/03/2015 tarihinde iddianame düzenlenerek İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/205 esas sayılı dosyası kamu davasının açıldığı her iki dosyanın 03/04/2015 tarihinde birleştirilmesine karar verilerek yapılan yargılamada,
18/09/2014 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair karar verildikten sonra kararın sanığa 01/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın 23/11/2014 tarihli eylemi ihlal kabul edilerek 27/02/2015 tarihli iddianamenin düzenlenerek kamu davasının açıldığının ve sanığın ayrıca hukuki kesinti oluşmadan gerçekleştirdiği 12/10/2014 tarihli farklı bir
eyleminden dolayı da 03/03/2015 tarihinde iddianamenin düzenlendiğinin ve birleştirme kararı verildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın 03/09/2014 ve 12/10/2014 tarihli eylemleri dikkate alınarak TCK'nın 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesi ile TCK'nın 61. maddesi gereğince temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- 03/09/2014 ve 12/10/2014 tarihli eylemlerde kamu davasının açılmasının ertelenmesinin kesinleşmesi ve iddianame tarihleri itibariyle hukuki kesintinin gerçekleşmemiş olması dikkate alınarak sanık hakkında TCK'nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması
4- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı hükmü ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 28/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.