14. Hukuk Dairesi 2015/3651 E. , 2015/5023 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.10.2009 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; zamanaşımı sebebiyle açılan davanın reddine dair verilen 04.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili ile temyizen incelenmesi bir kısım davacılar ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 05.05.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı ... vekili Av. ... ve bir kısım davalılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Bir kısım davalılar vekili, zamanaşımı def"inde bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, elbirliği mülkiyetinin 25.12.1996 tarihinde çözüldüğü, bu tarihten itibaren on yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili ile bir kısım davacılar ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına
bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez.
Somut olayda, .. Noterliğinin 13.11.1964 tarihli 15351 yevmiye nolu re"sen satış vaadi mukavelesi ve vekaletname ile kendi adına asaleten ve ..."e velayeten ..."700 ada 32 sayılı parselde irsen ve teselsülen intikali lazım gelen miras hak ve hisselerinin tamamını 4.000,00 TL bedel karşılığında ..."e temlik etmeyi vaat ve taahhüt ederek gayrimenkul üzerindeki her türlü mülkiyet, zilliyet ve intifa haklarını da kendisi devir ve temlik ederek bedeli peşin aldığını" belirtmiştir.
... Noterliği"nin 27.01.1970 tarihli ... yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile ..., "... Noterliği"nin 13.11.1964 tarihli 15351 sayılı re"sen gayrimenkul satış vaadi mukavelesi ve vekaletname ile sahibi bulunduğu 700 ada 32 sayılı parseldeki hak ve hisselerinin tamamını Mustafa Adanalı"ya 7500 TL bedel mukabilinde satmayı vaat ve taahhüt ettiğini, bedelinin tamamını alarak iş bu hisseyi alıcıya terk ve teslim ettiğini" belirtmiştir.
Satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazın zilyetliğinin vaat alacaklısına devredildiği belirtildiğinden zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez.
Bu itibarla mahkemece, davanın esasına girilerek ve tarafların gösterdiği deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacılara verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.