Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9506
Karar No: 2015/3293
Karar Tarihi: 04.05.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9506 Esas 2015/3293 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/9506 E.  ,  2015/3293 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    ... Köyü 417 parsel sayılı 7878,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile davalılar adına tapuda kayıtlıdır.
    Davacı ... sulh hukuk mahkemesine açmış olduğu davada, taşınmazın 1147,304 m²"lik bölümünün kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ve evveliyatı itibariyle orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, bu bölümün tapusunun iptali ile orman niteliğinde adına tesciline ve davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1147,304 m2"lik alanının tapu kaydının iptali ile, orman vasfı ile adına tapuya kayıt ve tesciline, davalıların müdahalesinin men-i"ne karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından tahdit sınırları içerisinde kalan ve (A) harfi ile gösterilen kısmın yüzölçümünün 1489,80 m2 olması nedeniyle bu yüzölçümü üzerinden davanın kabulünün gerektiği belirtilerek temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının iptali ve tescil ile müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
    Yörede 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışmaları 2008 yılında, arazi kadastrosu ise 1983 yılında ilân edilerek kesinleşmiştir.
    Davacı ..., 09.03.2011 havale tarihli dava dilekçesinde, dava konusu ... Köyü 417 nolu parselin 1147,304 m²"lik bölümünün kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ve evveliyatı itibariyle orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, bu bölümün tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1147,304 m2"lik kısmına ilişkin davanın kabulü ile orman niteliğiyle adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de; mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki; davacı ... kesinleşmiş tahdide dayalı olarak dava açtığına göre, mahkemenin istemle bağlı kalarak kesinleşen orman kadastro sınırını dikkate alıp karar vermesi gerekir. Mahkemece, yapılan keşif sonrasında fen bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 04.08.2011 tarihli raporda orman kadastro haritasındaki koordinatlar ile orman kadastro tutanaklarındaki orman sınır noktalarının farklılık göstermesi nedeniyle taşınmazın tahdit içinde kalan bölümünün 1147,30 m2 olmayıp 1489,80 m2 olduğu bildirilmiş, orman bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 17.07.2011 tarihli raporda da taşınmazın tahdit içinde kalan kısmının yüzölçümünün 1489,80 m2 olduğu rapor edilmiştir. Mahkemece, fen ve orman bilirkişi raporları ile bağlı kalınmaksızın dava dilekçesi ekindeki kroki ve miktara bağlı kalınarak hüküm kurulmuştur. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede yapılan çalışmalara ait belge, kayıt ve haritaların tümü dosya arasına alınmadığından bilirkişi raporları denetlenememektedir. Denetlenemeyen bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle; mahkemece, öncelikle yörede 2008 yılında yapıldığı anlaşılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin dosya arasına alınmasından sonra önceki bilirkişiler dışında halen ... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 4-5 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ...nin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/05/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi