14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2847 Karar No: 2015/5016 Karar Tarihi: 05.05.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/2847 Esas 2015/5016 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/2847 E. , 2015/5016 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.10.2013 gününde verilen dilekçe ile TMK"nın 648. Maddesi gereğince kayyım tayini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, TMK"nın 648. maddesi gereğince kayyım tayini isteğine ilişkindir. Davalı, kayyım adayı ile arasında husumet ya da çıkar uyuşmazlığının olmadığını ancak görevini gereği gibi yerine getiremeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı alacaklı vekili, İcra Mahkemesinden İcra İflas Kanununun 121. maddesi gereğince aldığı yetkiye dayanarak İstanbul Anadolu 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/531 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davasını açmıştır. Bu davanın yargılaması sırasında mahkemece tensiben davacı alacaklı vekiline TMK"nın 648. maddesi gereğince borçlu ortağa kayyım atanması için yetki ve süre verilmiş ve davacı da verilen yetki gereğince bu davayı açmıştır. TMK"nın 648. maddesi gereğince “açılmış mirasta bir mirasçının payını devralmış veya haczettirmiş olan ya da elinde mirasçıya karşı alınmış borç ödemeden aciz belgesi bulunan alacaklı sulh hakiminden bu mirasçının yerine paylaşmaya katılmak için bir kayyım atanmasını isteyebilir.” Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.11.2004 tarihli ve 2004/6-509 Esas, 2004/568 Karar sayılı ilamında da "elbirliği halinde mülkiyete tabi malda payı bulunan borçludan alacaklı olan kişi İcra Mahkemesinden alacağı yetkiye dayanarak borçlunun da içinde bulunacağı tüm elbirliği ortaklarına karşı dava açıp bu davayı sonuçlandıracağına, buradaki dava açma hakkının hakime ya da bir başka kişiye tanınmadığına, yalnızca mirasçıya ya da icra mahkemesinden İİK"nın 121. maddesi hükmü uyarınca ortaklığın giderilmesi yetkisini alan alacaklıya tanındığına göre yasa koyucunun bu davayı sadece atanan kayyımın açacağını kabul ettiğini ileri sürmenin mevcut yasal düzenleme karşısında mümkün olmadığı” belirtilmiştir. Bu nedenle davanın kayyım tarafından açılmasına gerek olmadığı gibi borçlu ortağa kayyım tayinine de gerek yoktur. Mahkemece, alacaklının icra mahkemesinden aldığı yetkiye dayanarak açtığı ortaklığın giderilmesi davasında borçlu ortağa kayyım atanmasına gerek olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken borçlu ortağa kayyım atanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.