Esas No: 2022/4544
Karar No: 2022/13253
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/4544 Esas 2022/13253 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanıkların 2008-2012 yılları arasında sahte fatura düzenlemekten suçlu olduğuna hükmedildiği ancak bilirkişi incelemesi eksikliği nedeniyle kararın bozulmasına karar verildiği belirtilmiştir. Ayrıca, 7394 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddeleri ile değişen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesi uyarınca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2. maddesi de dikkate alınarak, öncelikle lehine olan kanunun tespit edilmesi ve uygulaması yapılarak sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaa yazısının dosya içerisine getirtilerek eksiklik giderilmiş olduğundan tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiş, mütalaa yazısında sanıklar ve adı geçenler hakkında ayrıca sahte fatura kullanma suçlarından da suç duyurusunda bulunulduğu halde bu suçtan dava açılmadığı anlaşıldığından, anılan kişiler hakkında belirtilen suçlardan zamanaşımı içerisinde dava açılması mümkün görülmüştür.
5237 sayılı TCK'nin 67/2-d maddesi gereğince iştirak halinde birlikte suç işledikleri iddia olunan sanıklardan biri hakkında verilen mahkumiyet hükmünün diğer sanıklar hakkındaki dava zamanaşımı süresini kestiği ve bu nedenle olağan dava zamanaşımının dolmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıklar hakkında “2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçlarından açılan kamu davasında; suça konu faturalar üzerindeki yazı ve imzaların aidiyetinin tespitine yönelik yaptırılan 27.11.2013 tarihli bilirkişi incelemesinin fotokopi belgeler üzerinde yapıldığı, raporda fotokopi belgelerden bir kısmının okunamaması nedeniyle bu belgeler üzerinde inceleme yapılamadığının belirtildiği ve bu haliyle eksik inceleme yapıldığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1)Suç tarihinin belirlenmesi açısından dava zamanaşımı da gözetilerek son düzenlenen fatura tarihinin tespiti ve ilgili takvim yıllarında sahte olarak düzenlendiği iddia olunan 233 adet fatura asıllarının ve sahte olarak düzenlenen faturaların teslimine ilişkin matbaa teslim tutanakları asıllarının temin edilmesi ile faturalardaki ve teslim tutanaklarındaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
2)Faturalardaki ve teslim tutanaklarındaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet ve beraat hükümleri kurulması yasaya aykırı
3)Hükümlerden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA, 23.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.