Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Beraat

Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak
1957 doğumlu ... isimli şahsın 07/12/2011 tarihinde bulantı, kusma ve sol renal kolik şikayeti ile hastaneye başvurduğu, yapılan tetkikleri sonucunda sol sefen alt uç taşı tespit edildiği ve aynı gün endoskopik üreter taşı ameliyatı uygulandığı, akabinde post op yatırılarak takibe alındığı, 9/12/2011 tarihinde gece saat 00:15 sıralarında iç sıkıntı hissi ve terleme başlayan hastanın, sepsis düşünülerek yoğun bakıma alındığı, yapılan kontrol hemogramında WBC:2.7, plt:105, Hgb:8.8 geldiği, takipneik solunumunun başladığı, ateşinin olmadığı, üresinin yükseldiği, hastada DIC düşünülerek bir üst merkeze sevk kararı alındığı, saat 04:00 sıralarında ambulans ile ...Üniversitesi Eğitim ve Uygulama Araştırma Hastanesine sevk edildiği, sevk edildiği hastanede genel durumu kötü olan hastanın, saturasyonlarının düşmesi nedeniyle entübe edilip, mekanik ventilatöre bağlandığı, takip ve tedavisi devam ederken 10/12/2011 tarih saat 01:20 sıralarında hayatını kaybettiği olayda;
Yüksek Sağlık Şurası"nın 09-10/01/2014 tarihli raporunda; hastanın bulantı, kusma ve sol yan ağrısı şikayetleriyle hastaneye başvurduğu, sol üreter taşı tanısıyla üreterorenoskopik cerrahi işlem uygulandığı, taşın kırıldığı, post op dönemde ortaya çıkan komplikasyonun zamanında ve uygun bir şekilde tedavi edilmiş olduğu, hastanın yatırıldığı süreçte antibiyotik tedavisinin devam ettiği ve durumu kötüleştiğinde uygun şekilde sevk edilmiş olduğundan, hastaya yapılan cerrahi işlemin uygun endikasyonla yapılmış olduğu ve post operatif dönemde yapılan takip ve tedavilerin uygun olduğundan bahisle sanık doktor ..."e kusur izafe edilmediği,
Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu"nun 17/04/2013 tarihli ve 07/11/2012 tarihli raporlarında ise; kişinin bulantı kusma ve sol renal kolik şikayeti ile hastaneye başvurduğunda ameliyat öncesi yapılan tetkiklerde kontrastlı incelemenin yapılmadığı, görüntülerin yapılan incelemesinde üreter alt uç taşı açısından görüntünün şüpheli olduğu, tanının kontrastlı inceleme ile doğrulanması gerektiği, ameliyat öncesi yapılan idrar tahlilinde piuri olması ve buna rağmen idrar kültürü ve tedavisinin yapılmadan kişinin ameliyata alınmasının uygun olmadığı cihetle sanık doktor ...’ün kusurlu olduğunun belirtilmesi karşısında;
Raporlar arasında çelişki bulunduğu anlaşıldığından, dosyanın Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna gönderilerek, tüm ameliyat süreci de değerlendirilmek suretiyle meydana gelen olayda sanığın kusurunun olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.