Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2110
Karar No: 2022/1207
Karar Tarihi: 23.02.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2110 Esas 2022/1207 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/2110 E.  ,  2022/1207 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20.12.2019 tarih ve 2015/522 E. - 2019/1227 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı, davalı Tarsim A.Ş. vekilince duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 15.02.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı Tarsim Sigorta vekili Av. ....ile davalı ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalılardan Tunçsan Salça Konserve Gıda San. ve Tic. A.Ş. ile müvekkili arasında düzenlenen 01.04.2011 tarihli sözleşme ve ek protokol uyarınca müvekkilinin 4 ton domates üreterek 0,170 TL/kg bedelle teslimi taahhüt ettiğini, aynı tarihli kira sözleşmesi ile davalı Tunçsan Salça Konserve Gıda San. ve Tic. A.Ş.’nin TİGEM’den kiraladığı 455 dekarlık araziyi müvekkiline alt kira ile verdiğini, müvekkilinin Türk Ekonomi Bankası’na müracaatı üzerine Zurich Sigorta A.Ş.’nin acentesi olarak faaliyet gösteren bankanın Karacabey Şubesinin 1668084 sayılı 16.05.2011 tarihli poliçeyi tanzim ettiğini, primin müvekkilince ödendiğini, arazinin 57.564 m2’lik kısmının hasat edilip 1.380.016 kg. ürünün davalı Tunçsan Salça Konserve Gıda San. ve Tic. A.Ş.’ne teslim edildiğini, 21 ve 22 Eylül 2011 tarihindeki aşırı yağışlara bağlı olarak sulama kanallarının taşması üzerine poliçede sigortalanan 357.841 m2’lik arazideki salçalık domates ürününün tamamının hasara uğradığını, ihbardan sonra ekspertizlerin hasar olmadığına dair görüş bildirdiklerini, ihbar aşamasında sigorta ettiren olarak Tunçsan Salça Konserve Gıda San. ve Tic. A.Ş.’nin göründüğünün öğrenildiğini, bu şirketin tespit dosyasına sunduğu dilekçede tespit talebinden ve bu tespit talebine dayalı her nevi davadan feragat ettiğini bildirdiğini, banka ile Tunçsan Salça Konserve Gıda San. ve Tic. A.Ş. arasındaki kredi ilişkisi nedeniyle müvekkilinin poliçeden doğan haklarını bertaraf etmeyi planladığını, Tarsim sigortalarının özel niteliği gereği poliçenin ürüne bağlı olduğunu, üretici kim ise onun zararının karşılanacağını, Türk Ekonomi Bankası'nın daini mürtehin olması için hiçbir haklı nedenin bulunmadığını, acente sıfatı ile poliçeyi tanzim eden bankanın müvekkiline karşı sorumlu olduğunu, Tunçsan Salça Konserve Gıda San. ve Tic. A.Ş.’nin müvekkilinden alacağı olduğu iddiasıyla takip başlattığını, varsa zararını poliçe kapsamında talep etme imkanı yerine takip başlatmasının anılan davalının kötüniyetini gösterdiğini ileri sürerek HMK’nın 107. maddesi uyarınca şimdilik 1.000.- TL’nin hasar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 25.09.2019 tarihli dilekçesi ile davalılardan Tarsim A.Ş. yönünden talep miktarını 230.505.- TL’ye çıkarmıştır.
    Davalı Zurich Sigorta A.Ş. vekili, elde ettiği primin tamamını davalılardan Tarsim’e devreden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı Tunçsan Salça Konserve Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili, müvekkilinin TİGEM’den kiraladığı 455 dönüm tarım arazisini kendisi için domates üretmek maksadıyla sözleşme ile davacıya kullandırdığını, kira bedeli olarak 1.000 ton ürünün müvekkiline verilip bakiye kira bedeli olarak yaklaşık 4.000 ton ürünün de tesliminin gerektiğini, davacıya avans da ödendiğini, kiraya konu araziden elde edilecek tüm ürün müvekkiline ait olduğundan davacının bilgisi dahilinde Tarsim sigortasının müvekkili adına yapıldığını, meydana gelen hasardan sonra müvekkilinin de sigortaya ihbarda bulunduğunu, tazmin talebinin “hasarın sigorta kapsamı dışında kaldığı” gerekçesiyle reddedildiğini, belirsiz alacak davası açılamayacağını, poliçede sigortalı olarak müvekkili gösterildiğinden müvekkilinin tazmin talep edebileceğini, davacının poliçeden yararlanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı Tarsim Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi A.Ş. vekili, belirsiz alacak davasının açılamayacağını, davacının müvekkili ile bir sigorta ilişkisine girmediğini, davaya konu poliçede sigorta ettirenin de sigortalının da ürünlerin yetişmesinde menfaat sahibi Tunçsan Salça Konserve Gıda San. ve Tic. A.Ş. olduğunu, hasarın teminat dışında kaldığını, sel ve su baskını hasarına rastlanmadığını, aşırı yağışlardan meydana gelen su birikintilerinin oluşturduğu hasarın teminat kapsamına alınmadığını, kanalların taşmasından kaynaklanan bir hasarın tespit edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ...Ş. vekili, poliçenin sigortalısı Tunçsan Salça Konserve Gıda San. ve Tic. A.Ş. olduğundan davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, arazinin Çiftçi Kayıt Sisteminde de anılan şirket adına kayıtlı göründüğünü, mevzuat gereği poliçenin bu şirket adına düzenlenmesi gerektiğini, acente olarak hareket eden müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, sigorta poliçesinde sigorta ettiren ve sigortalı olarak davalı Tunçsan Salça Konserve Gıda San. Tic. A.Ş.'nin gösterildiği, ancak davalı şirketin poliçede gösterilen arazide üretim yapmadığı, söz konusu araziyi davacıya kiraladığı, dolayısıyla sigorta menfaatinin olmaması sebebiyle sigorta tazminatını talep edemeyeceği, sigorta kapsamındaki ürün üretimi ve riskinin primleri de ödeyen davacının üzerinde olduğu, sigorta primlerinin davacı tarafından ödendiğinin davalılar tarafından bilindiği, 6762 sayılı TTK'nın 1342/1. maddesinde bir kimsenin ismi sigorta poliçesinde belirtilmeden de onun lehine sigorta sözleşmesi aktedilebileceğinin düzenlendiği, somut uyuşmazlıkta sigorta menfaati sahibi olan davacı lehine sigorta sözleşmesi akdedildiği, dava konusu sigorta kapsamında yer alan ürünlerin 22.09.2011 tarihinde meydana gelen yağış ve sel baskını sebebiyle oluşan zararından davalı Tarsim Sigortaları Havuz İşlet. A.Ş.'nin sorumlu olduğu, muafiyet ve müşterek sigorta oranları da uygulandığında davacının talep edebileceği miktarın 230.505,80 TL olarak hesaplandığı, diğer davalıların dava konusu zararın meydana gelmesinde kusurları ve sorumluluklarının bulunmadığı, her ne kadar davacı vekili tarafından 25.06.2019 tarihli talep arttırım dilekçesi sunulmuşsa da ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği, tahkikat aşamasının tamamlanmasının ve kararın ardından verilen bozma kararından sonraki yargılama aşamasında ıslah yapılmasının mümkün görülmediği gerekçesiyle davalı Tarsim Sigortaları Havuz İşlet. A.Ş. yönünden davanın kabulüne, 1.000.- TL tazminatın 22.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalılar Zurich Sigorta A.Ş., Türk Ekonomi Bankası A.Ş., Tunçsan Salça Konserve Gıda San. ve Tic. A.Ş. yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ile davalılardan Tarsim Tarım Sigortaları Havuz İşl. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
    1-) Dava Bitkisel Ürün Sigorta Poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Sigorta sözleşmesinin delili mahiyetinde olan sigorta poliçesinde davacının sigortalı, sigorta ettiren ya da sigorta mukavelesinin nam ve hesabına yapıldığını gösteren hiçbir işaret bulunmamakta olup poliçede gerek sigorta ettiren gerekse sigortalı olarak Tunçsan Salça Konserve Gıda San. ve Tic. A.Ş. gösterilmiştir. Poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 1270/3. maddesi gereği sigorta mukavelesinin bunu yapmış olan Tunçsan Salça Konserve Gıda San. ve Tic. A.Ş.’nin nam ve hesabına yapılmış sayılacağı açıktır. Bu durumda davacının sigorta poliçesine dayalı olarak davalı Tarım Sigortaları Havuz İşl. A.Ş.’den sigorta tazminatının ödenmesini istemi bakımından aktif husumeti (sıfat) bulunmamaktadır. Buna rağmen mahkemece, düzenlenen poliçenin ve buna bağlı aktedilen mukavelenin denizcilik rizikolarına karşı sigorta mukaveleleri bakımından cari olup somut uyuşmazlıkla ilgisi bulunmayan 6762 sayılı TTK’nın 1342/1. maddesine dayalı olarak poliçenin davacı nam ve hesabına yapıldığının kabulü suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmemiş, davalı Tarsim Tarım Sigortaları Havuz İşl. A.Ş. vekilinin buna yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-) Bozma sebep ve şekline göre davalı Tarsim Tarım Sigortaları Havuz İşl. A.Ş. vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Tarsim Tarım Sigortaları Havuz İşl. A.Ş. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Tarsim Sigortaları Havuz İşlet. A.Ş.'ye verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacı ile davalılardan Tarsim Tarim Sigortaları Havuz İşl. A.Ş.'ye iadesine, 23/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    1- Dava, Bitkisel Ürün Sigortası riziko tazminatı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
    2- Sigortacının, sigorta ettireni sigorta sözleşmesi öncesinde, sözleşme sırasında ve riziko gerçekleştiğinde aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır. 6762 sayılı eTTK zamanında bu yükümlülük TMK’nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralına ilişkin genel hükümler doğrultusunda içtihat hukuku ile kabul edilmekte iken, bu husus 6102 sayılı TTK’nın 1423. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK’da aydınlatma yükümlülüğünün ihlal edilmesi hususu 14 günlük süre ile sınırlı iken, 6762 sayılı eTTK zamanında sigortacının aydınlatma yükümlülüğü ile ilgili bir süre sınırı bulunmamaktaydı.
    3- Öte yandan, acenteler, gerek e TTK, gerekse mer’i TTK uyarınca, bağımsız tacir yardımcıları olup, müvekkilini temsilen yapmış oldukları iş ve işlemler yönünden üçüncü kişilere karşı kusuru nispetinde verilen zarardan sorumlu olmakla birlikte, müvekkil de kendisini temsil esnasında acentenin kusurlarından doğan zararlardan doğrudan sorumludur.
    4- Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası (Tarsim Sigortası), 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca, nitelikleri gereği çiftçiler tarafından araziye ekilen bitkilere gelecek rizikoları karşılayan ve priminin bir kısmının Devlet tarafından karşılandığı bitkisel ürün destek sigortası mahiyetindedir.
    5- Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası SGŞ’nın C.1 ve C.2. maddeleri uyarınca, poliçeleşme sürecinde, her ne kadar sigorta poliçesi, aralarındaki anlaşma uyarınca sigorta şirketleri ve onların acenteleri aracılığıyla yapılsa bile, sigorta sözleşmesinin tarafı ve muhatap her zaman için TARSİM Sigortaları Havuzu İşletme A.Ş.’dir. Poliçenin tanzimi sırasında sigorta şirketleri, TARSİM’e bağlı, bağımsız tacir yardımcıları (acentesi) niteliğindedir. SGŞ’nın B.1. maddesi uyarınca, rizikonun meydana gelmesi halinde sigortalıların durumu, TARSİM adına onun acentesi olan sigorta şirketine bildirmesi, onun da gecikmeksizin TARSİM’i haberdar etmesi gerekmektedir. Tazminat sorumlusu her zaman için TARSİM’dir.
    6- 5488 sayılı Tarım Kanunu Geçici 1. maddesi uyarınca, Tarsim bitkisel ürün destek sigortası da dahil olmak üzere Devlet desteğinden yararlanabilmeleri için mutlaka Çiftçi Kayıt Sistemine kaydolmaları gerekir. Bakanlık ise, çiftçi kayıt sistemine kaydolan çiftçilerin o araziyi işleyip işlemediklerini kesinleştirir. Çiftçinin o arazinin sahibi olması gerekmediği gibi, araziyi bizzat işlemeyen arazi sahipleri de sisteme kayıtlı olsalar biler bu destekten yararlanamazlar.
    7- Somut olayda davacı, arazi sahibi olan davalı Tunçsan A.Ş.’den bu yeri 2011 yılı için kiraladığı, daha sonra Çiftçi Kayıt Sistemine girdiği ve bu araziyi bildirdiği, akabinde TARSİM sigortası yaptırmak için, TARSİM adına sigorta sözleşmesini yapan davalı Zürich Sigorta’nın acentesi olan davalı TEB A.Ş.’ye başvurduğu, acentenin, sistemin izin vermediği iddiasıyla, önceki yıllarda bu arazi için ÇKS’ye bildirimde bulunan Tunçsan A.Ş.’yi sigortalı göstererek sigorta sözleşmesini tanzim ettiği, primlerin de davacı tarafından ödendiği, esasen Tunçsan’ın araziyi işleyen/işleten çiftçi niteliğinde olması nedeniyle poliçenin hükümsüz olduğu, sigorta acentesi TEB’in, SGŞ’nın A.6.2. Maddesi uyarınca davacıyı, Tunçsan’a başvurup, onun İlçe Tarım Müdürlüğüne müracaatla ÇKS’den bu arazi için bilgi güncellemesini sağlaması halinde kendisinin sigortalı olabileceği hususunda aydınlatması ve uyarması gerektiği halde, araziyi bizzat işletmediğini bildiği Tunçsan A.Ş.’yi sigortalı göstermek suretiyle davacıyı yanılttığı, davalı ... acentesi TEB’in, onun kusuru nedeniyle Zürich Sigortanın aydınlatma yükümlülüğünün ihlali TMK’nın 2. maddesi uyarınca sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Dairemizin daha önce emsal 30.09.2019 T. ve 2018/4747 E. – 2019/5989 K. sayılı kararının da bu meyanda olduğu, kanaatinde olduğumdan, Mahkemece işin esasına girilerek, davalı TARSİM’in temyiz itirazlarının reddine, davacının temyiz itirazlarının ise yukarıdaki gerekçeyle kabulünün gerektiği düşüncesinde olduğumdan, Daire çoğunluğunun, TARSİM’in temyiz itirazının kabulüne, davacı tarafın temyiz itirazlarının ise reddine dair görüşüne katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi