16. Hukuk Dairesi 2015/3899 E. , 2015/2016 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ...... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 2771 parsel sayılı 9000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 13588 ada 254 parsel numarasıyla ve 7871 metrekare yüzölçümlü olarak, tespit edilmiştir. Davacı ... uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin yoldan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerin davacıya ait taşınmaza eklenmek sureti ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu edilen 13588 ada 254 parsel sayılı taşınmaz yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca oluşturulan uygulama tutanağının Yasa ve Yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı, taşınmazın güneyindeki yol sınırının bilirkişi raporu ve ekinde sunulan krokide (A) ve (B) olarak işaretlendiği üzere çekişmeli parsel sınırları içerisine dahil edilmesi gerektiği kanaati ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı ..., 21.04.2011 havale tarihli dava dilekçesi ile dava konusu taşınmazın yüzölçümünün eksilmesi nedeni ile Kadastro Müdürlüğünü hasım göstermek sureti ile dava açmış, 27.12.2011 tarihli celsede eksikliğin yoldan kaynaklandığını beyan etmiş, dosya arasında bulunan 19.11.2013 fen bilirkişileri raporunda da eksikliğin taşınmazın güney sınırında bulunan yoldan kaynaklandığı belirtilmiştir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin .........nin yanında taşınmazın bulunduğu Tüzel Kişiliğe yöneltilmesi gerekli olup, davada ......... ve 6360 sayılı Kanun gereği ..... Belediyesi ile .......... Büyükşehir Belediyesi yasal hasımdır. Ancak, davacı dava dilekçesinde Kadastro Müdürlüğünü hasım göstererek dava açmıştır. Davacının asıl dava etmek istediğinin Kadastro Müdürlüğü değil ......... olduğu belirgin olup yargılama sırasında Kadastro Müdürlüğü ......... vekili tarafından temsil edilmiş, 27.12.2011 tarihli celsede, "Kadastro Müdürlüğünün hükmü şahsiyeti olmadığı, Kadastro Müdürlüğünü ......... temsil ettiği, ......... vekilinin duruşmaya katılıp yazılı beyanda bulunduğu gerekçeleri ile davaya ......... vekilinin kabulüne" karar verilmiş bulunmaktadır. Ortada belirgin bir biçimde temsilde yanılma hali bulunduğundan bu durumun mahkemece res’en gözetilmesi ve davanın usulünce gerçek hasma yönlendirilmesi için davacı yana olanak sağlanması gerekir. Davada yasal hasım durumunda olan ......... ile diğer yasal hasımlar; ..... Belediyesi ile .......... Büyükşehir Belediyesinin yer almadığı anlaşılmaktadır. Taraf teşkili tamamlanmadan esastan karar verilmesi isabetsizdir. Taraf teşkili kamu düzeniyle ilgili olup, yargılamanın her safhasında mahkemece kendiliğinden göz önünde tutulur. Hal böyle olunca; mahkemece davanın usulünce gerçek hasma yönlendirilmesi için davacı yana olanak sağlanmalı, ......... ile taşınmazın bulunduğu ..... Belediyesi ile .......... Büyükşehir Belediyesi davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması suretiyle taraf teşkili tamamlanmalı, bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanarak ve birlikte değerlendirilerek uyuşmazlık esastan çözümlenmelidir. Taraf teşkili tamamlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 12.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.