
Esas No: 2011/377
Karar No: 2011/582
Karar Tarihi: 26.09.2011
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/377 Esas 2011/582 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili , taraflar arasındaki üç adet otomotiv ürünleri tüketici kredi ve rehin sözleşmesine dayanılarak davalıya 158.000 Euro kredi verildiğini, teminat olarak davalıya ait üç adet araç üzerinde trafik kaydında birinci sırada rehin tesis edildiğini, kredi borcunun bir kısmını ödeyemeyen davalı aleyhine iki ayrı dosyada icra takibi yapmalarına rağmen davalının borçlarını ödemediğini, rehinli üç adet aracı sakladığını ve üçüncü şahıslarca da davalı aleyhine bir çok icra takipleri yapıldığını ileri sürerek İİK. 177/1 maddesi uyarınca davalının doğrudan iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının rehinli üç adet araç yönünden sadece İİK. 45 maddesi uyarınca takip yapabileceğini savunarak şartları oluşmayan iflas davasının reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine ilişkin kararın davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesince davacının alacağının dayanağını teşkil eden satım konusu araçların şantiyelerde olmadığı, yurtdışında bulunduğunun dosya içindeki dilekçeler ve yazışmalardan anlaşıldığı, bu durumda araçların hangi amaçla ve ne zaman yurt dışı edildikleri, yurda girmemelerinin nedenleri incelenmeden yazılı şekilde mal kaçırma olgusunun gerçekleşmediğinin kabulünün doğru olmadığı, öteyandan davacının davalı borçlunun ödemelerini tatil ettiği iddiasının da araştırılmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak davalı şirkete dava konusu araçları davacı şirkete teslim etmeleri, edemiyorlarsa nedeni konusunda beyenda bulunmaları konusundaki ihtarlı davetiyeye davalı şirketin cevap vermediği, dosyadaki delillerden davalı şirketin dava konusu araçları yurt dışına kaçırdığı, böylece İİK" nun 177. maddesinin 1. bendindeki hacizli malları saklama olgusunun gerçekleştiği gerekçesiyle davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen konu ile ilgili yerlerle yazışmalar yapılarak bozma gereklerinin araştırılması gerekirken, sadece 21.10.2010 günlü celsede davalı şirkete dava konusu rehinli araçları davacı şirkete teslim etmeleri, teslim edemiyorlarsa nedenini açıklamaları aksi halde şirketin iflasına karar verileceği hususunda ihtarlı davetiye çıkartılması ile yetinilmesi ayrıca, davalı vekilinin vekillikten istifa dilekçesi vermesi ve son celseye katılan davalı temsilcisinin ihtarın kendilerine ulaşmadığını belirtmesi, yine vekilin istifası nedeniyle başka katılan davalı temsilcisinin ihtarın kendilerine ulaşmadığını bildirmesi ve vekilin istifası nedeniyle başka vekil tutmak için süre istediklerini belirtmesine rağmen, ihtara bağlı kalınarak ve bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmeden eksik incelemeye dayalı yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.