
Esas No: 2017/29870
Karar No: 2020/8835
Karar Tarihi: 06.07.2020
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/29870 Esas 2020/8835 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirkette 2010 yılının 4. ayında executive şef ünvanı ile çalışma başladığını, daha sonra üretim şefi olarak görev yaptığını, 18.11.2013 tarihinde davalı şirketçe iş akdine fiilen son verildiğini en son maaşının net 3.850,00 TL olduğunu ayrıca 900,00 TL ev kirası yardımı yapıldığını, haftanın 3 günü sabah 07.30 akşam 18.00 saatleri arasında 4 günü ise Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar günleri işin yoğun olması nedeniyle gece 23.00-24.00 saatlerine kadar çalıştığını, fazla mesai, hafta tatili ücretlerinin ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirket vekili davacının davalı şirkette pasta ustası olarak çalışmakta iken 23-24-25 Aralık 2013 tarihinde 3 gün boyunca üst üste mazeretsiz olarak işe gelmediğini, noter ihtarnamesi ile işe davet edilmesine rağmen davalı şirkete mazeret ya da rapor sunulmadığını, bu nedenle iş akdinin İş Kanun’un 25/2 g maddesine göre haklı nedenle feshedildiğini, davacı işçinin işyerini terk ederek iş sözleşmesini kendi iradesiyle fiilen sona erdirmesi nedeniyle kıdem ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, fazla mesai yapmadığını, ulusal bayram ve genel tatillerde çalışmadığını, davacıya kira yardımı yapılmadığını belirterek davaının reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatili alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Taraflar arasında davacının davalı işyerinde çalıştığı süreye ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda, davacı dava dilekçesinde, davalı işyerinde 2010 yılının 4. ayında çalışmaya başladığını, sigortasının 2010 yılının 6. ayında yapıldığını, 18.11.2013 tarihinde davalı şirketçe fiilen işten çıkarıldığını ifade etmiştir. Dosyaya sunulan sigorta kayıtlarında davacının 07.06.2010-31.12.2013 tarihleri arasında kuruma çalışma bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacının çalışmasının 07.06.2010-18.11.2013 tarihleri olduğu kabul edilmesi gerekirken davacının beyanını aşar şekilde 31.12.2013 tarihine kadar çalıştığının kabulü ile hesaplama yapılması hatalı olmuştur.
3) Davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordo sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordonun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalara da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafında gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlaması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşana çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.
Davacı vekili dava dilekçesinde haftanın 3 günü sabah 07.30 ile akşam 18.00 saatleri arasında çalıştığını, haftanın 4 günü ise Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar günleri işin yoğun olması nedeniyle gece 23.00-24.00 saatlerine kadar çalıştığını belirtmiş, davacı vekili ise davacının vardiyalı çalıştığını, davacının işi gereği belirtildiği gibi gece çalışması veya hafta sonu ve bayramlarda çalışmasının olmadığını ifade etmiştir. Mahkemece davacının hafta içi 07.30-18.00 saatleri arası, hafta sonu ise 07.30-22.30 saatleri arasında çalıştığı ayda iki defa hafta tatili kullandığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.Ancak yapılan bu tespit dosya kapsamına uygun değildir. Taraflar tanık beyanları ile fazla mesai yapılıp yapılmadığını ispat etmek istemişler davalı taraf puantaj kaydı ya da giriş çıkış kayıtları sunmamıştır. Dinlenen davacı tanığı “ ... beyanında saban 07:00-07.30 da işyerinin açılıp 19.00-19.30 sularına kadar açık kaldığını, davacının haftanın kaç günü çalıştığını bilmediğini, 15-20 dakika çay molaları olduğunu, kendisininde işyerine karşı davası olduğunu ifade etmiş, davacı tanığı ... ise 2003 yılından 2012 yılının sonuna kadar işyerinde çalıştığını, davacının mesaisinin 06.30-07.00 gibi başlayıp 18.00-19.00 saatlerine kadar çalıştığını gün içinde 25-30 dakika yemek molası bulunduğunu, Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri 23.30-23.00’a kadar çalıştıklarını, kendisininde davası olduğunu belirtmiş, davacı tanığı ... ise, sabah mesaisinin 07.00 da başladığını, akşam hafta içi 18.00 da mesasinin bittiğini, hafta sonu akşam çıkış saatinin belirli olmadığını, bazen 23.00’a kadar çalıştıklarını, hafta tatili izni olmadığını, ifade etmiştir. Dinlenen davacı tanıklarından ... ve ...’ın davalı işyerine karşı açmış oldukları davaları mevcut olup husumetli tanıklardır. Diğer davacı tanığı Hasan İlgezdi ise hafta içi 07.00 de iş başı yapılıp 18.00 saatleri arası hafta sonu ise bazen 23.00 kadar çalışma yapıldığını belirtmiş somut bir saat bildirmemiştir. Bu durumda davacının hafta içi 07.30-18.00 ayda iki hafta sonunda 07.30-18.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılması gerekirken bu hususun gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3) Davada zamanaşımı nedeni ile reddedilen kısım olmasına rağmen davalı vekiline vekalet ücreti takdir edilmemeside ayrı bir bozma nedenidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06/07/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.