13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8330 Karar No: 2016/11635 Karar Tarihi: 21.06.2016
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/8330 Esas 2016/11635 Karar Sayılı İlamı
13. Ceza Dairesi 2016/8330 E. , 2016/11635 K. "İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuklar ... ..., ... ... ve ... ...’ın hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23.12.2015 tarih ve 2015/13814 soruşturma, 2015/4980 esas, 2015/4540 sayılı iddianamenin iadesine dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 04.01.2016 tarih ve 2015/1475 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesinin 27.01.2016 tarih ve 2016/112 değişik iş sayılı kararına karşı, ... Bakanlığı"nın 19.04.2016 gün ve 94660652-105-68-2564-2016-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 18.05.2016 gün ve 2016/191574 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği, MEZKUR İHBARNAMEDE; Dosya kapsamına göre; ... Asliye Ceza Mahkemesince, suça sürüklenen çocuklar ... ... ve ... ... teşhise elverişli fotoğrafları ile görüntülere ilişkin CD"nin kriminal incelemeye gönderilerek rapor aldırılmadığı, tanığa suça sürüklenen çocukların teşhis işleminin yaptırılmadığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı CMK"nın 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, 5271 sayılı CMK"nın 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bilirkişi raporu alınmamasının iddianamenin iadesi sebebi olmadığı, kaldı ki dosya kapsamına göre, fotoğraf çözümleme tutanağı ile motosikletin yanında suça sürüklenen çocuk ... ..."ın olduğunun tespit edildiği, suça sürüklenen çocuklar ... ... ve ... ..."ın ifadeleri nazara alındığında görüntülerdeki kişilerin suça sürüklenen çocuklar olduğunun anlaşıldığı, mevcut delillerin kamu davası açılması için yeterli olduğu, mahkemesince iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında toplanacak diğer delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden de kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozma istemine dayanan ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre, 5271 sayılı CMK’nın 52/2. maddesi gereğince yüzleştirme işleminin kural olarak kovuşturma aşamasında yapılması gerekir. Ancak, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde soruşturma aşamasında da yapılabilir. Somut olayda tanık ... ... ile suça sürüklenen çocukların yüzleştirilmesinde gecikmesinde sakınca bulunan bir halin söz konusu olmadığı dosya kapsamından anlaşıldığından istemin kabulü ile ... Ağır Ceza Mahkemesinin 27.01.2016 tarih ve 2016/112 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere ... Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 21.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.