23. Hukuk Dairesi 2011/1221 E. , 2011/573 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl davada kira alacağı, daire teslimi - tazminat, birleştirilen davada kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl ve birleşen dava dosyasında, müvekkilinin 30.08.2002 tarihinde, 25.000,00 TL peşin bedelle davalı kooperatife üye kabul edildiğini, A blok 6 nolu dairenin kendisine verildiğini, 18.05.2003 tarihli genel kurula davet edilen müvekkilinin hazirun cetvelinin 103. sırasında, 21.02.2004 tarihli genel kurulun ise 138. sırasında isminin bulunduğunu, davalı tarafın 30.11.2003 tarihinde daireyi teslim etmeyi, aksi halde aylık 350,00 TL kira bedeli ödemeyi taahhüt ettiğini ileri sürerek, asıl davada, peşin ödenen 25.000,00 TL"nin eskalasyon değerinin tespit ile tahsilini ve dava tarihi itibariyle 3.150,00 TL kira alacağının 16.06.2004 günlü ihtarname tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini, genel kurul tarafından peşin bedelle daire teslimi konusunda karar mevcutsa dairenin teslimini, 03.01.2008 tarihli ıslah dilekçesinde 40.982,46 TL"nin avans faizi ile ödenmesini, birleşen davada davacının üyeliğin tespitini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kooperatif üyesi olmadığını, ortaklık senedinin tek imzalı olması, karar defteri sayfasının ise sahte olması nedeniyle kooperatifi bağlamayacağını, davacı tarafın, kooperatifi tek başına temsil yetkisi olmayan ..."e ödeme yaptığını, zararının bu kişi tarafından karşılanması gerektiğini, peşin bedelle satışa ilişkin genel kurul kararı bulunmadığını, kira bedeli ödeneceğine dair taahhütnamenin tek imzalı olması nedeniyle geçersiz olduğunu, ayrıca eşitlik ilkesine ve kooperatifler hukuku esaslarına aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı kooperatifin üyesi olduğu, A blok 6 numaralı dairenin kendisine tahsis edildiği, çift imza ile tahsilin, davalı kooperatifin iç meselesi olduğu, tek imza taşıyan tahsilat makbuzlarının ispat açısından yeterli olmasının yanı sıra 30.08.2002 tarih, 47 numaralı yönetim kurulu kararıyla davacının nakden ve defaaten ödeme yaptığının kabul edildiği, imzaların başkan ve ikinci başkan tarafından sahiplenildiği, böylece çift imza koşulunun gerçekleştiği, davalı tarafa kesin mehil verilmesine rağmen davacıya daire tahsis edilmediği, aynı dairenin üç ayrı kişiye tahsis edilmesi nedeniyle davacıya daire tahsisinin mümkün olmadığı, tahsis olanağı bulunmadığından eskalasyon değerinin hesaplandığı, davacıya kira bedeli ödenmesi
taahhüdüne dair genel kurul kararı bulunmadığı, üyeliğin tespiti için açılan davanın mevcut davada ön mesele olarak incelenmesi gerektiği, birleşen dosya açısından hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle, ıslah dilekçesi ile istenen 40.982,46"nin 26.08.2004 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı kooperatiften alınarak davacı tarafa verilmesine, üyeliğin tespitine ilişkin dava ile kira tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Asıl davada daire teslimi, olmazsa tazminat istemine ilişkin taraf vekillerinin temyizine gelince;
Mahkemece, davalı tarafa kesin mehil verilmesine rağmen davacıya daire tahsis edilmediği, aynı dairenin üç ayrı kişiye tahsis edilmesi nedeniyle davacıya daire tahsisinin mümkün olmadığı gerekçesiyle tazminata karar verilmiş ancak tesis edilen hüküm yeterli araştırma ve incelemeye dayanmamaktadır.
Bir yapı kooperatifinin ana amacı, ortakların akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun, oturmaya elverişli konut teslim etmektir. Çeşitli nedenlerle konut tahsisi imkansızlığı ortaya çıktığında ortağın, uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır.
Yargılama sırasında alınan 26.09.2007 tarihli bilirkişi raporunda kooperatife ait 164 dairenin bulunduğu belirtilmektedir. Dosyada bulunan hazurun cetvellerinin bir kısmında daire sayısından daha az üye olduğu anlaşılmaktadır. 28.06.2009 tarihli genel kurul toplantı tutanağında ise yönetim kurulunca tasdik edilen hazirun listesinde 153 ortağın bulunduğundan bahsedilmektedir.
Bu durumda öncelikle, davacıya tahsis edilecek konutun bulunup bulunmadığı duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmalı, daire bulunması halinde, bu daireye yönelik olarak davacının tüm edimlerini yerine getirmesi halinde davalı kooperatif adına olan tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi, şayet tahsis edilebilecek konut mevcut değilse, Yargıtay"ın, ortağa verilecek konut bulunmaması halinde tazminatın belirlenmesine ilişkin altı aşamalı hesap yöntemini içerir yerleşik kararlarına göre tazminat miktarının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
3)Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin faiz, davalı vekilinin tazminatın miktarına ilişkin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer bir kısım temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, (3)numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin faiz, davalı vekilinin tazminatın miktarına ilişkin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların iadesine, 26.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.