11. Hukuk Dairesi 2017/1347 E. , 2019/2159 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 11.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19/04/2016 tarih ve 2013/336-2016/326 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekillerin tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili,müvekkilinin davalı şirket olan Gülman İnşaat Emlak Turizm ve Ticaret A.Ş."nin hisselerinin %40" ının maliki olduğunu, ortaklardan ... davacının eşi, diğer ortakların ise ..."ın önceki evliliklerinden olan çocukları olduğunu, ortaklığın yürütülmesi bakımından ortaklar arasındaki güven ilişkisi önem arz ettiğini, somut olay bakımından açılan boşanma davası seyri itibariyle ortakların arasında hiçbir güven ilişki kalmadığını, ayrıca ...’ın müvekkili adına sahte belgeler düzenlediğini, azınlık haklarını kullanmasına izin verilmediğini, davalı şirketin bu hal ile devamının mümkün olmadığını ileri sürerek davalı şirketin TTK."nun 531. maddesi uyarınca feshine, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde ortaklığın yürütülmesinin müvekkili açısından imkansız olduğu göz önünde bulundurularak, müvekkilinin hisselerinin tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, şirketin feshi için hiçbir haklı neden ortaya koyamadığını, zira ortada vekil eden firmanın feshine sebep olabilecek haklı bir neden olmadığını, açılan bu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin, kapalı bir aile ortaklığı olduğu için davacı için haklı sebebin varlığından söz edilebileceği, şirketin feshinden ziyade davacının payının tespit olunarak davacının bu pay mukabilinde şirketten ayrılmasına izin verilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu, öz varlık tutarı üzerinden davacı hissesine düşen payın (62.728.405,69 x %40) 25.091.362,28 TL olarak bulunduğu, gerekçesiyle davanın kabulüyle davacı tarafın davalı şirket ortaklığından TTK.531 md.gereğince çıkmasına izin verilmesine, 25.091.362,28 TL ortaklık payının davalı şirketten alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Davacı ...’nin davalı şirketin feshini isteyebilmesi için 6102 sayılı TTK 531 hükmü gereği şirket pay sahibi olması zorunludur. 6100 sayılı HMK 114 hükmü gereği dava şartı olan aktif dava ehliyetinin dosyaya sunulan ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile tartışmalı hale geldiği anlaşılmaktadır. Bu halde, davalı şirket vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü, davacı ... Feryal Gülman’ın davalı şirketteki pay sahipliğine yönelik iddiası ve buna ilişkin dosyaya ek temyiz evrakı ile sunulan ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının varlığının tespiti ile bu hususun dava şartı niteliği olduğu da gözönüne alınarak gerektiğinde söz konusu kararın kesinleşmesine kadar işbu dava bakımından davacının davalı şirketteki ortaklık sıfatına ilişkin olarak bekletici mesele yapılması gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamış kararın davalı taraf lehine bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep şekline göre davacı vekilinin tüm, davalı şirket vekilinin yukarıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı taraf lehine BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.