19. Hukuk Dairesi 2017/2047 E. , 2018/3039 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kabulüne yönelik olarak verilen yerel mahkeme kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi"nce esastan kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle toplam 85.000,00 TL bedelli dört adet çekin davalıya avans olarak verildiğini, davalının 12.900,00 TL"lik mal gönderdiğini, bunun dışında gönderilen malların istenilen kalitede olmadığından iade edildiği halde davalının yeni mal göndermediğini, bu arada iki adet toplam 35.000,00 TL"lik çek bedelinin ödediğini ileri sürerek karışılıksız kalan toplam 50.000,00 TL bedelli iki adet çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 22/10/2013 tarihli dilekçesi ile talebini, menfi tespit ve 22.040,00 TL"nin istirdatı olarak açıklamıştır.
Davalı vekili, malların ayıplı olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında satım ilişkisinin bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya dört adet çek verildiği, bu çeklerden iki adetinin ödendiği, diğer ikisine ise karşılıksız şerhinin düşüldüğü, menfi tespit davalarında, ispat yükü kural olarak davalıya (alacaklıya) düşmesine rağmen davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmaktan imtina ettiği, davacının ibraz ettiği defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda ise yalnızca 12.960 TL bedelli bir fatura ve irsaliye belgesine rastlandığı, bunun dışında taraflar arasında imza edilen bir sözleşme yahut protokolün sunulmadığı, tespit edilen 12.960 TL"lik mal satımına karşılık davacının 35.000 TL ödeme yaptığı, satılan mal bedeli düşüldüğünde davacının 22.040 TL fazla ödeme yaptığının anlaşıldığı, bunun yanında davacı tarafça yemin deliline dayanılmasına rağmen davalının yemin etmekten de imtina ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 22.040 TL"nin davalıdan istirdadına, toplam 50.000 TL bedelli iki adet çekin ise iptaline karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, çeke dayalı menfi tespit davasında ispat yükünün davacının üzerinde olduğu, davacının davaya konu çekleri avans olarak verdiğini ve çeklerin bedelsiz kaldığı yazılı delille kanıtlanması gerektiği, davacının delil olarak; tarafların ticari kayıtlarına, ilgili çeklere ve banka kayıtlarına, satış faturası ile sevk irsaliyesine dayandığı, davacının yalnızca işletme defterinin incelendiği, davalı defterlerinin ise dosyaya sunulmadığından incelenemediği, davacının HMK"nın 222/5. maddesi uyarınca delillerini davalı defterlerine hasretmediği gibi kendi defterleri de usulüne uygun tutulmadığından davalı defterlerinin ibraz edilmemesinin tek başına davanın ispat edildiği anlamına gelmeyeceği, bu itibarla, tüm dosya kapsamına göre davacının davasını usulüne uygun biçimde ispat edemediği gibi ve yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın .... 3. Asliye Hukuk Mahkemesine, karardan bir örneğin .... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 29/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
....