17. Hukuk Dairesi 2009/10424 E. , 2010/3332 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Asliye 4. Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkili ...’in kullandığı ve zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunmayan aracın, davalı sigortanın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu dava dışı başka araç ile karıştıkları kazada müvekkilinin eşi ve iki çocuğunun öldüğünü, bu suretle ölenin mirasçıları olan müvekkillerinin zarar gördüklerini ileri sürerek, iki davalıdan ayrı ayrı 7.000,00’er TL destek tazminatının temerrüt faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davacı sürücünün kusuru nedeniyle rücu edilecek kişi olduğunu, bu nedenle tazminat istenemeyeceğini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili, kusur ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduklarını savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalı ... hesabından tazminat istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine, davalı sigortanın ise sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 7.000,00 TL’nin ölen eş ... ’in desteği için temerrüt faiziyle, davalı sigortadan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmama-
sına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent dışındaki yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, haksız eyleme dayalı tazminat istemine ilişkindir.
26.07.2007 tarihli ... Yönetmeliği’nin 9/b maddesi uyarınca, motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına neden olunduğunda, kaza tarihinde geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlardan davalı kurum sorumludur. Bu düzenlemeye göre, somut olayda ilke olarak davalı ... hesabının sorumluluğu esastır. Anılan yönetmeliğin 8. maddesinde ise, kurumca ödenen tazminatlar, aracını sigorta ettirmeyen araç işleteni ile araç sürücüsünden rücuen tazmin edileceği öngörülmüştür. Bu bağlamda, aracını sigorta ettirmeyen işleten ve araç ile kaza yapan sürücünün veya bu kişilerin ölümü halinde yasal mirasçılarının yansıma yoluyla gördüğü zararların, daha sonra bu kişilerden rücu edileceğinden, BK"nın 116. maddesi gereğince alacaklı ve borçlunun birleşmesi sonucunu doğuracağından, davalı ... hesabından tazmininin istenilmesi mümkün değildir.
Ancak somut olayda, davacı ... Yükselen’nin araç kullandığı sırada meydana gelen kazada, yolcu olarak araçta bulunan eşi ...’in ölümü söz konusudur. Bu durumunda, haklarında velayeten dava açılan desteğin çocukları olan davacılar Mehtap ve ... üçüncü kişi konumunda olduklarından, annelerinin desteğinden yoksun kalmaları nedeniyle uğradıkları zararların davalı ... hesabından istenebilmesi mümkündür. Davanın, davacı ... tarafından açılmış olması ise, TMK"nın 10. vd. maddeleri ile aynı kanunun 335. vd. maddeleri gereğince, hukuki işlem ehliyeti ve velayet hakkının kullanılması ile ilgilidir. Burada rücu edilecek kişi davacı ... Yükselen olup, bu davadaki istemin muhatapları esasen bu kişinin çocukları Mehtap ve ... olduğu için, davada BK"nın 116. maddesi kapsamında alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi de söz konusu değildir.
O halde mahkemece, haklarında velayeten dava açılan davacılar Mehtap ve ... ’in, anneleri ...’den yoksun kaldıkları desteğe ilişkin istemleri bakı-
mından işin esasına girilmesi, bu bağlamda davada davacı baba ile çocukları arasında menfaat çatışması olup olmadığı değerlendirilerek, gerekirse davacı çocuklar için kayyum tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 12.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.