Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kırmızı ışıkta geçerek tam kusuru ile kazaya neden olan sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması isabetli görülmekle, sanık hakkında olası kast hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin tebliğnamede bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusura, bilinçli taksir koşullarının oluşmadığına, ceza miktarına, katılanlar vekilinin ise ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Aynı vekaletname ile temsil edilen katılanlar yararına tek vekalet ücreti yerine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 6. bölümünde yer alan "her bir katılan için ayrı ayrı" ibaresinin cümleden çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.