MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte belge düzenleme, Defter, kayıt ve belgeleri gizleme

A)Sanık hakkında ""2007 takvim yılında sahte belge düzenleme"" suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen “2007 takvim yılında sahte belge düzenleme” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B) Sanık hakkında ""Defter, kayıt ve belgeleri gizleme"" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
1)Sanık hakkında, defter, kayıt ve belgelerin ibrazı için gönderilen 13.04.2012 tarihli isteme yazısının, 26.04.2012 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, yasal süresi içinde defter, kayıt ve belgelerini ibraz etmediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın, 2008 yılından itibaren cezaevinde olduğunu, tebligattan haberinin olmadığını ve hiçbir yerde imzasının olmadığını savunması, dosyada aslı bulunan ve MERNİS adresinde bizzat mükellefe yapıldığı belirtilen 26.04.2012 tarihli tebliğ evrakında tebliğ edilen kişi adının yer almayıp yalnızca imzasının yer alması, UYAP üzerinden yapılan incelemede, sanığın 10.10.2008- 18.05.2016 tarihleri arasında kesintisiz ... M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda bulunduğuna dair kaydın yanı sıra ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumun"nda iken 12.04.2012 tarihinde cezaevinden çıkış kaydı ve 06.06.2012 tarihinde yeniden giriş kaydının yer aldığının ve bu haliyle defter, kayıt ve belgeleri isteme yazısının tebliği tarihinde sanığın cezaevinde bulunup bulunmadığına ilişkin UYAP kayıtlarında karışıklık olduğunun anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; defter, kayıt ve belgeleri isteme yazısının tebliğ edildiği 26.04.2012 tarihinde sanığın cezaevinde bulunup bulunmadığının, giriş ve çıkış tarihlerinin ilgili ceza infaz kurumu müdürlüklerinden sorulması ile gerektiğinde tebligat parçası üzerindeki imzanın sanığa ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması,
2)Kabule göre de;
a)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.06.2013 tarihli ve 2000/8-151/304 sayılı kararında açıklandığı üzere, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde bunlardan en ağırının esas alınması ve hükümde açıkça gösterilmesi gerekirken, birden fazla tekerrüre esas ilamı olduğu kabul edilen sanık hakkında hangi ilamın tekerrüre esas alındığının belirtilmemesi yasaya aykırı,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 13.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.