Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/46449
Karar No: 2020/8833
Karar Tarihi: 06.07.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/46449 Esas 2020/8833 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/46449 E.  ,  2020/8833 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ: ... 7. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin ... "daki şantiyelerinde beton santral operatörü sıfatı ile 21.02.2009 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve ihbarsız olarak 21.09.2013 tarihinde feshedildiğini, davacıya yasal haklarının ödenmediğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk Drece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusu (belirsiz alacak davası ve zamanaşımı def"i) haklı bulunarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b.2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Davacı Temyizi Yönünden;
    Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.Dosya içeriğine göre, dava tarihi itibariyle işyerinde çalışması bulunmadığı anlaşılan işçinin açtığı davada; İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı sadece davalı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuş olup Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bu başvuru üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b 2 maddesi gereğince kaldırılan ilk derece mahkemesi kararında hüküm altına alınan ve Bölge Adliye Mahkemesince reddedilmek ile davacı yönünden temyize konu edilen miktar 28.839,02 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibari ile belirtilen miktarlar 41.530,00 TL olan kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davacı vekilinin temyiz isteminin, 6100 sayılı Kanun"un 362/1-(a), 366. ve 352. maddeleri uyarınca REDDİNE,
    Davalı Temyizi Yönünden;
    1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, bölge adliye mahkemesi kararının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma ve hafta tatili alacağı bulunup bulunmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının normal çalışma süresinin 08:00-18:00 olduğu, haftada ortalama 3 kez 21:00’e kadar çalışma yapıldığı, 2 hafta 6 gün 2 hafta 7 gün olmak üzere haftalık bazda ortalama fazla mesai süresinin 17 saat 15 dakika fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davalı işyerinde çalışan başka işçilere ait olan ve Dairemizden geçen 2014/17389, 2012/25924, 2012/25926, 2012/25927, 2015/22523, 2016/3675-3676-3677 ve 2016/31006 Esas sayılı emsal dosyalar ile davalıya ait Dairemizden geçen diğer emsal dosyalar ile birlikte değerlendirildiğinde, davalı işyerinde 08:00-18:00 saatleri arasında çalışıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tanıklarının somut davada çıkacak sonuçtan menfaat elde edebilecekleri de dikkate alındığında, beyanlarının tek başına hükme esas alınması mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, 8.00-18.00 saatleri arasında bir saat ara dinlenmenin tenzili ile ayda iki hafta haftalık on buçuk saat, iki hafta da haftalık dokuz saat fazla çalışma yapıldığının dosya içeriğine uygun düşeceği anlaşılmaktadır. Belirtilen şekilde hesaplama yapılmamış olması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.























    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi