Esas No: 2019/3676
Karar No: 2022/13372
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/3676 Esas 2022/13372 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/3676 E. , 2022/13372 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 Sayılı Yasaya Muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Sanık ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin, sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafinin temyizinin incelenmesinde;
A) Sanık ... yönünden yapılan incelemede;
1) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 tarihli, 2009/89 Esas ve 2009/243 Karar sayılı kararı ile uyum gösteren Genel Kurul ve Daire kararlarında açıklandığı üzere, ceza yargılanmasında sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulabileceğine ilişkin kuralın, fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen bir durumun varlığı hâlinde, başka bir deyişle derhal beraat hükmü verilmesi ile sınırlı olarak uygulanabileceği, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda ise sanığın savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, 5271 sayılı CMK'nin 193/2 maddesine yanlış anlam verilerek sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulması,
2)Sanık hakkında 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında; sanığın kolluktaki ifadesinde, öğrenci olduğunu, adına şirket kurulduğunu bilmediğini, tatildeyken bir müddet arkadaşı ...’in yanında kaldığını, sanık ...’le şirkete ne şekilde ortak olduğunu bilmediğini savunmasına rağmen sanık tarafından diğer sanık ...’e verilen vekaletnamedeki imzanın sanık ...’a ait olduğunun anlaşılması, sanık ...’in, ...’nın kendilerine şirket kurdurduğunu, sahte fatura düzenleyenin bu kişi olduğunu savunması, hükümden sonra ...’in dosyaya sunduğu dilekçesinde, şirketi ...’nın talimatıyla kurduğunu, ... ve ...’in ...’i tanımadıklarını belirtmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
a) Suça konu fatura asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle, getirtilip dosya içine konulması, faturalar sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; ... ve ...’in açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
b) Tanıkların da faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde sanık ve bu kişilerin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
c) Faturalardaki yazı ve imzaların, tanıklara ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulması ve dava açıldığı taktirde bu dava ile birleştirilmesi,
d) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ve tanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bb) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
cc) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile beraatine hükmedilmesi,
3)Suçun sübutu halinde ise; hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
B) Sanık ... yönünden yapılan incelemede;
Hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, beraat hükümleri ile diğer yönleri incelenmeyen mahkumiyet hükümlerinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.