Esas No: 2020/7774
Karar No: 2022/1242
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7774 Esas 2022/1242 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, davacının kredi borçlarını ödemesine rağmen davalı bankanın ipotekli taşınmazın satışından 17.476 TL tahsil ettiğini belirterek, davalının haksız kazanç elde ettiğini ve ödenen tutarın geri alınmasına karar vermiştir. Temyiz dilekçesi reddedilmiştir. Kanun maddesi olarak, Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi hükümleri uyarınca hakedilen alacak ve tazminat hakkı bulunmayan kazançtan tasfiye edilen kısmın geri verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.09.2020 tarih ve 2019/56 E. - 2020/245 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı bankaya kredi sözleşmelerinden kaynaklanan tüm borçlarını ödediği halde, davalı bankanın müvekkilinin banka lehine ipotekli olan taşınmazının icra dosyasından satışı nedeniyle 17.476,00 TL tahsilat sağladığını ileri sürerek, taşınmazın satış tarihi olan 25/12/2008 tarihi itibariyle davalı bankaya borcu olmadığının tespiti ile haksız olarak alınan 17.476,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili bankaya borçlu olduğunu, kefilliğinden dolayı ihtarname keşide edildiğini, hakkında başlatılan icra takibine itiraz etmeyerek kesinleştiğini, tesis edilen ipotekle alacağın tahsil edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığı 06.10.2006 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğunun bulunmadığı, bu nedenle davalı bankaya ödediği 17.476 TL'nin istirdatının gerektiği gerekçesiyle davacının davalı banka aleyhine açtığı istirdat davasının kabulüne, 17.476,00TL'nin dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 895,34 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.