Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/33766
Karar No: 2016/2080
Karar Tarihi: 08.02.2016

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/33766 Esas 2016/2080 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2015/33766 E.  ,  2016/2080 K.
"İçtihat Metni"

KARAR
Hakaret ve müessir fiil suçlarından sanık ..."ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 482/3, 456/4, 72 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 4. maddeleri uyarınca 612,00 yeni Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 647 sayılı Kanun"un 6. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine dair Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/03/2008 tarihli ve 2005/1808 esas, 2008/189 sayılı kararını müteakip, deneme süresi içerisinde yeniden suç işlediğinden bahisle ertelenen cezanın aynen infazına ilişkin aynı Mahkemenin 21/04/2014 tarihli ve 2005/1808 esas, 2008/189 sayılı ek kararına yönelik itirazın kabulüne ilişkin Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/06/2015 tarihli ve 2015/439 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/11/2015 gün ve 350620 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında;
1- Benzer bir olaya ilişkin, "Kesinleşmiş olmak koşuluyla hükmolunan cezanın 647 sayılı Kanun"un 6. maddesi uyarınca ertelenmesi durumunda, 765 sayılı Kanun"un 95/2. maddesine göre, sanığın hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde önceki verilen ceza türünden, bir cezaya ya da hapis cezasına mahkûm olması halinde, aynen infazına karar verilmesi gerekmektedir. Deneme süresi içinde işlenen suçun 5237 sayılı Kanun"un yürürlüğe girmesinden sonra işlenmiş olmasının bir önemi bulunmamaktadır" şeklindeki Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27/12/2011 tarihli ve 2011/183 esas, 2011/304 sayılı ilamı ile, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 26/06/2012 tarihli ve 2012/22289 esas, 2012/26790 sayılı ilamları karşısında, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/03/2008 tarihli kararının hüküm fıkrasında "sanığın sabıkasız olmakla beliren, geçmişteki hali, suç işleme hususundaki eğilimi dikkate alınarak bir daha suç işlemeyeceği yolunda mahkememizce olumlu kanaate ulaşıldığından sanığa verilen cezanın 647/6 maddesi gereğince teciline" denildikten sonra, bu defa "mahkememizce sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaate ulaşılamadığından sanık hakkında CMK"nun 231/6 maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına denilmek suretiyle hükümde çelişki oluşturulmasında, isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
1- Mercii kararına yönelik yapılan incelemede:
Erteli cezanın aynen infazı 765 sayılı TCK’nın 95. maddesinin ikinci fıkrasında; “...Cürüm ile mahkum olan kimse hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde işlediği diğer bir cürümden dolayı evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya yahut hapis veya ağır hapis cezasına mahkum olmazsa, cezası tecil edilmiş olan mahkumiyeti esasen vaki olmamış sayılır. Aksi takdirde her iki ceza ayrı ayrı tenfiz olunur”,
5237 sayılı TCK"nın 51. maddesinin yedinci fıkrasında ise; “Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir” şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27.12.2011 tarih ve 2011/8-183 Esas, 2011/304 sayılı kararında: “Kesinleşmiş olmak koşuluyla hükmolunan cezanın 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca ertelenmesi durumunda, 765 sayılı TCY’nın 95/2. maddesine göre, sanığın hüküm tarihinden itibaren beş sene içinde önceki verilen ceza türünden, bir cezaya ya da hapis cezasına mahkûm olması halinde, aynen infazına karar verilmesi gerekmektedir. Deneme süresi içinde işlenen suçun 5237 sayılı TCY"nın yürürlüğe girmesinden sonra işlenmiş olmasının bir önemi bulunmamaktadır.
5237 sayılı TCY’nın 51. maddesinde, yalnızca özgürlüğü bağlayıcı cezaların ertelenebileceği öngörülmüştür. Bu nedenle, erteli cezanın 51/7. maddesi uyarınca çektirilmesine karar verilebilmesi, ancak erteli cezanın da özgürlüğü bağlayıcı cezaya ilişkin olması halinde olanaklıdır.
Kaldı ki somut olayda, sanığın önceki cezasının 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca ertelenmiş para cezası olduğu nazara alındığında, aynen infaz kararının karma uygulama olmaması açısından 765 sayılı TCY’nın 95/2. maddesi uyarınca verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, yerel mahkemece sanığın erteli mahkumiyetinin aynen infazına karar verilmesi isabetli ise de; 765 sayılı TCY"nın 95/2. maddesi yerine, 5237 sayılı TCY"nın 51/7. maddesi uyarınca aynen infaz kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” denilerek, 765 sayılı TCK uyarınca hükmedilen hapis cezasının 647 sayılı Kanun uyarınca para cezasına çevrilip ertelenmesi hallerinde, denetim süresinde suç işlenmesi durumunda 765 sayılı TCK"nın 95/2. maddesi uyarınca aynen infaz kararı verilmesinin olanaklı olduğu belirtilmiştir.
Dolayısıyla, Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 21/04/2014 tarihli ve 2005/1808 esas, 2008/189 sayılı ek kararı ile yine 765 sayılı TCK ve 647 sayılı Kanun uyarınca verilen aynen infaz kararı yerinde olmakla, karara yapılan itirazın mercii tarafından reddi yerine kabulüne karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmamıştır.
2- Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/03/2008 tarihli ve 2005/1808 esas, 2008/189 sayılı kararına yönelik yapılan incelemede:
Mahkemece sanık hakkında hakaret suçundan 765 sayılı TCK"nın 482/3. maddesi uyarınca verilen 1 ay hapis cezasının 647 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca, sanığın kişiliği olumlu bulunarak paraya çevrildiği, yine sanık hakkında 765 sayılı TCK"nın 456/4. maddesi uyarınca para cezası verildiği, verilen para cezaları toplanarak 647 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca, “sanığın geçmişteki hali ve suç işleme eğilimi dikkate alınarak bir daha suç işlemeyeceği kanaatiyle” ertelendiği, ancak bu kez sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları olumsuz değerlendirilerek sanığın bir daha suç işlemeyeceği kanaatiyle CMK"nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeyerek, kurulan hükümlerde kişiselleştirme yönünden çelişki oluşturulduğundan verilen karar hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki 1 nolu düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/06/2015 tarihli ve 2015/439 değişik iş sayılı kararı ile Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/03/2008 tarihli ve 2005/1808 esas, 2008/189 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahkemelerince mahallinde tamamlanmasına, 08.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi