Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/12053
Karar No: 2016/2076
Karar Tarihi: 08.02.2016

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/12053 Esas 2016/2076 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2015/12053 E.  ,  2016/2076 K.
"İçtihat Metni"

KARAR
Konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan sanık ..."ün 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/4, 35, 62, 50/1-a ve 52. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun"un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Ardahan Asliye Ceza Mahkemesinin 21/04/2010 tarihli ve 2009/534 esas, 2010/153 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/04/2014 gün ve 107300 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre,
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253/l-b-3. maddesine göre konut dokunulmazlığının ihlâli suçunun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/4. maddesinde düzenlenen nitelikli halinin de uzlaşmaya tabi olması karşısında, somut olayda soruşturma aşamasında uzlaşma teklifinin yalnızca düşme kararı verilen hakaret suçu bakımından yapıldığı, mahkumiyet kararma konu olan konut dokunulmazlığının ihlâli suçu bakımından usulüne uygun uzlaşma işlemi yapılmadığı cihetle, konut dokunulmazlığının ihlâli suçu bakımından da uzlaşma hükümleri uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinde,
2- Her ne kadar anılan kararda tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, para cezasının hapse çevrilerek infaz edilmesi halinde geçerli olmak üzere karar verilmişse de, 5237 sayılı Kanun"un 58/6. maddesine göre, tekerrür hâlinde hükmolunan cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının kanunda gösterilen şekilde yapılması gerektiği biçimindeki düzenlemeler doğrultusunda, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 108/1 -c maddesinde, tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan süreli hapis cezasının dörtte üçünün infaz kurumunda iyi hâili olarak çekilmesi durumunda, şartla salıverilmeden yararlanılabileceği ve ancak aynı maddenin 2. fıkrasına göre, tekerrür sebebiyle şartla salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağına dair hükümler içerdiği nazara alındığında, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanabilmesi için hapis cezasına hükmedilmesi gerektiği cihetle, hakkında para cezasına hükmedilen sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
a. Uzlaşma uygulanması gerektiğine ilişkin olarak:
5271 sayılı CMK"nın 254/1. maddesinde; “Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, uzlaştırma işlemleri 253. maddede belirtilen esas ve usûle göre, mahkeme tarafından yapılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.01.2013 gün ve 2012/6-1142 esas, 2013/17 sayılı kararında da belirtildiği üzere, uzlaştırmanın asıl olarak soruşturma safhasında yapılması gerektiği, kovuşturma aşamasında uzlaşma hükümlerinin uygulanmasının ise istisnai olarak "suçun uzlaşma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde" mümkün olduğu, başka bir anlatımla, soruşturma aşamasında uzlaştırma teklif edilmesine rağmen taraflarca kabul edilmemiş olması nedeniyle uzlaşma gerçekleşmemiş ise kovuşturma aşamasında artık uzlaştırma işlemi yapılamayacağı, gözönünde bulundurulduğunda;
Somut olayda, soruşturma aşamasında savunması alınan sanığın uzlaşmak istemediğini beyan ettiği görülmektedir. Bu nedenle yargılama konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada ortaya çıkması söz konusu olmadığından, bu hususa yönelik kanun yararına bozma istemi yerinde görülmemiştir.
b. Tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin olarak ise:
5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin 6. fıkrasında "Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." 7. fıkrasında "Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir." 8. fıkrasında "Mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır." hükümleri yer almakta, aynı Kanun’un 50. maddesinin 5. fıkrasında ise "Uygulamada asıl mahkumiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbirdir." hükümlerine yer verilmektedir.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejiminin, yalnızca hapis cezalarına ilişkin olduğu ve aynı Kanun’un adli para cezalarının infaz yöntemini gösteren 106. maddesinde de mükerrirlikle ilgili bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir.
Belirtilen yasal hükümler birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece kısa süreli hapis cezasından çevrilerek hükmolunan adli para cezasının türü itibariyle, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki 2 nolu düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan sanık ... hakkında, Ardahan Asliye Ceza Mahkemesinin 21/04/2010 tarih ve 2009/534 esas, 2010/153 sayılı kararın, CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık aynı Kanun maddesinin 4/d fıkrası gereğince Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden; hüküm fıkrasında yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin hükümden ÇIKARILMASINA, karardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına,
3- Soruşturma aşamasında uzlaşma gerçekleşmediğinden, 2 nolu kanun yararına bozma isteminin reddine, 08.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi