14. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/160 Karar No: 2020/680 Karar Tarihi: 21.01.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/160 Esas 2020/680 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2020/160 E. , 2020/680 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki terekenin tasfiyesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasın gerçek reddi ve terekenin tasfiyesi istemine ilişkindir. Dosya, her ne kadar temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de; Giresun 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 20/02/2013 tarihinde açılan mirasın gerçek reddi dosyası olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, 20/03/2013 tarihinde tarafların temyizden feragat etmeleri üzerine kesinleşmiştir. 20/09/2017 tarihinde mirasın gerçek reddi talep eden davacılardan ... ve ... vekili bu defa terekenin tasfiyesine ilişkin talepte bulunmuştur. Mahkemece davacıların terekenin tasfiyesine ilişkin talepleri, kesinleşen mirasın gerçek reddi dosyası üzerinden değerlendirilip, aynı dosya üzerinden işlemler yapılmışsa da 12/04/2019 tarihinde dosyanın ayrı bir dava konusu olması nedeniyle tefrikine karar verilerek, yeni esasa kaydedilmesine şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Mahkemenin bu kararına karşı Yargıtay temyiz yolunun açık olduğu belirtildiği için dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 167. maddesinde "Mahkeme, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden karar verebilir. Bu durumda mahkeme, ayrılmasına karar verilen davalara bakmaya devam eder." hükmü düzenlenmiş olup, ayrılma kararına karşı aynı Kanunun Kanun Yolları başlıklı 168. maddesi "Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir. Şu kadar ki, bu husus tek başına, bölge adliye mahkemesinde hükmün kaldırılarak esastan incelenme; Yargıtayda ise bozma sebebi teşkil etmez." denilmek suretiyle söz konusu ayırma kararının tek başına esastan incelenme sebebi olmayacağı gibi kanun yolu olarak da bağlı bulunduğu istinaf mahkemelerinin görevli olduğu açıktır. HMK"nın 427. maddesinde temyizi kabil kararlar sayılmış olup nihai kararların temyiz edilebileceği belirtilmiştir. Davaların ayrılması (tefrik) kararı nihai kararlardan olmadığından bu aşamada temyizi mümkün değildir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle gereği yapılmak üzere dosyanın Yerel Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.