18. Ceza Dairesi 2015/33361 E. , 2016/2066 K.
"İçtihat Metni" KARAR
Göçmen kaçakçılığı suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 79/1. 35 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 312 gün adlî para cezası ile cezalandırılmasına, gün adlî para cezasının anılan Kanun"un 52. maddesi gereğince 6.240 Türk lirası adlî para cezasına belirlenmesine dair Kuşadası 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2009 tarihli ve 2008/400 esas, 2009/70 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 21.09.2015 tarih ve 278492 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında “Dosya kapsamına göre;
1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun "göçmen kaçakçılığı" kenar başlıklı 79. maddesinin 1. fıkrasında. " Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddî menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan; a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkân sağlayan, b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkân sağlayan, kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.", aynı Kanun"un 52/1 ve 2. fıkrasında ise, ""Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hâzinesine ödenmesinden ibarettir. En az yirmi ve en fazla yüz Türk lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir." hükümlerinin yer alması karşısında, sanık hakkında hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, herhangi bir teşdit sebebi ve farklı uygulamanın gerekçesi gösterilmeden adlî para cezasının alt sınırın üzerinde belirlenmesinde,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 53/3. maddesinde yer alan " koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenleme karşısında, anılan Kanun"un 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmolunmasında, isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın, düzenlediği tebliğnamedeki düşünceler yerinde görüldüğünden,
1- Göçmen Kaçakçılığı suçundan sanık ... hakkında, Kuşadası 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2009 tarihli ve 2008/400 esas, 2009/70 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre, sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle;
- TCK’nın 79/1 maddesi uyarınca, sanığın 3 yıl hapis ve 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
- TCK’nın 35. maddesi uyarınca takdiren 1/4 oranında cezadan indirimle, sanığın 2 yıl 3 ay hapis ve 3 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
- TCK’nın 62. maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında cezadan indirimle, sanığın 1 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 2 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
- TCK"nın 52/2. maddesi uyarınca adli para cezasının günlüğü takdiren 20 TL"den paraya çevrilerek sanığın 40 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,
- İnfazın bu cezalar üzerinden yapılmasına,
3- Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da gözetilerek, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibareleri çıkartılmak ve aynı Kanun’un 53/1-c maddesi uyarınca hükmedilip koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği belirtilen hak yoksunluğunun başına, "kendi altsoyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere" ibaresinin eklenmesine,
4- Kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 08.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.