Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/5947 Esas 2021/3257 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5947
Karar No: 2021/3257
Karar Tarihi: 15.03.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/5947 Esas 2021/3257 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/5947 E.  ,  2021/3257 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
    ...

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesi bozma kararına uyarak yapılan yargılama sonrası ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
    Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
    Belirtilen açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde, davacının 1985 ile 2002 yılları arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen çalışmalarının tespitini talep ettiği, mahkemenin, 1985 ile 01.09.1994 tarihleri arasındaki dönemin hak düşürücü süre sebebiyle reddine, davacının 01.09.1994 ile 30.07.2001 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde çalıştığının tespitine dair 17.09.2015 tarihli 2012/269 Esas sayılı hükmünün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 2016/14084 Esas sayılı ilamı ile davacının tüm , davalıların sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek bozulduğu, mahkemece uyulan bozma ilamı sonrası verilen kararla bu defa, davacının 01.08.1994-30.09.2002 tarihleri arasında toplam 2895 gün süre ile hizmet akdine istinaden asgari ücret ile çalıştığının tespitine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
    Mahkemece verilen 17.09.2015 tarihli ilk kararda, 01.09.1994 tarihi öncesine ve 30.07.2001 tarihi sonrasına ilişkin istemin reddedilmesi ve Yargıtay bozma ilamında “davacının tüm temyiz itirazlarının reddine” denilerek, davacının temyiz talebi reddedilip,davalıların temyizi yönünden hüküm bozularak ,belirtilen dönemlerin bozma kapsamı dışında bırakılması nedeniyle ,davalılar lehine usulü kazanılmış hak doğduğundan, artık mahkemece 01.09.1994 öncesine ve 30.07.2001 tarihi sonrasına ilişkin süreler yönünden tespit hükmü kurulamayacağı hususu gözetilmeksizin karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı işveren ve davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."ya iadesine
    15/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.