Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2861
Karar No: 2020/5434
Karar Tarihi: 26.11.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2861 Esas 2020/5434 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/2861 E.  ,  2020/5434 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 07.12.2017 tarih ve 2015/397 E. - 2017/836 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 24.01.2019 tarih ve 2018/670 E. - 2019/91 K. sayılı kararın Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı ile davalı arasında Yakıt Temizlik Sistemi alım satımı konusunda yapılan sözleşme gereğince davalıya 100.142,50 Euro kapora gönderildiğini, ancak ilgili malzemenin dava dışı danışmanlık şirketi tarafından finansal kiralama yoluyla satın alınması üzerine verilen kaporanın iadesinin istendiğini, ancak kur farkı ve banka kesintisi bahane edilerek 78.641,28 Euro iade edildiğini, iade edilmeyen kısım için davalı hakkında Körfez İcra Müdürlüğü’nün 2015/8 esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının davalıya gönderdiği paranın 99.932,50 Euro olduğunu, para iadesine ilişkin bir anlaşma olmadığını, davalının sipariş üzerine makine temini için Polat Makine isimli bir firma ile anlaştığını, bu firmaya ödeme yapıldığını, elaman çalıştırıldığını, davacının hiçbir gerekçe göstermeksizin alımdan vazgeçtiğini, davacının makine alımını leasing sözleşmesi ile alması nedeniyle davalının da zararı doğduğunu, bu miktarın da düşülmesi gerektiğini, hem kur farkı hem de davalının sipariş ettiği makine için gerekli ekipman bedellerinin KDV gibi bir kısım masraflarının davacıdan kesilerek, 79.000,00 Euro iade edildiğini, davacının bakiye bir alacağı kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, netice olarak sözleşme ifa edilmediğine göre gönderilen paranın iadesi gerektiği, davalının müspet zarar talebinin yerinde olmadığı, menfi zararının mahsubunu isteyebileceği ancak bunun için somut belge ve bilgi sunmadığı, bilirkişi raporlarına göre de kur farkından dolayı talep edilen zarara ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, dosyaya sunulan delillere göre davacı defterine göre iadesi gereken miktarın 21.290,72 Euro olduğu, alacağın likit olduğu, davalının itirazında kısmen haksız olduğu, ancak reddedilen kısım yönünden davacının takip başlatmakta kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra takibine vaki itirazın 21.290,72 Euro asıl alacak bakımından iptali ile bu miktar asıl alacağa ilk takip tarihi olan 21.04.2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi gereğince Kamu Bankalarının Euro cinsinden para alacağına bir yıllık mevduat faizi için uyguladıkları en yüksek mevduat faizi işletilerek devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak (62.594,71 TL) üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, reddedilen kısım yönünden davalı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, HMK"nın 282. maddesi uyarınca hakimin, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirebileceği, bilirkişi raporunun bu haliyle takdiri delil niteliğinde olduğu, mahkemece bilirkişi raporundaki tespitler de değerlendirilerek ve gerekçesi yazılarak hüküm kurulduğu, buna göre davalı vekilinin mahkemenin bilirkişi raporlarındaki çelişkileri gidermediği ve yetersiz raporlara göre hüküm kurduğu yönündeki istinaf nedeninin yerinde olmadığı, taraflar arasındaki makine satım ilişkisi kapsamında davacı tarafından davalıya toplam 99.932,00 Euro ödeme yapıldığı, davacının sözleşmeden dönmesi üzerine davalı yanca 78.641,28 Euro’nun iade edildiği, 21.290,72 Euro"nun iade edilmeyip, davalı uhdesinde kaldığı, bilirkişi raporunda da vurgulandığı üzere yapılan bu ödemenin TBK"nın 177. maddesi uyarınca kapora olduğu, sonradan sözleşmenin ortadan kalkması halinde iadesi gerektiği, taraflar arasında satıma konu makinenin sonradan davacının Türkiye"de mukim grup şirketi tarafından leasing yoluyla davalıdan alındığı, davalının sona eren sözleşme uyarınca harcamalar yaptığını, imalatçıya ödeme yaptığını, işçi giderlerine katıldığını, kur farkı ve KDV nedeniyle zarara uğradığını ve satış konusu makineyi davacının sözleşmeden dönmesi üzerine, davacının Türkiye"de mukim grup şirketine satışı ile de satış bedeli farkı yönünden zarara uğradığını, bu bedellerin davacı tarafından gönderilen tutardan düşülmesi suretiyle iade edilen tutarı belirlediğini, buna göre davacının talebinin yerinde olmadığını ileri sürdüğü, davacı tarafından yargılama aşamasında delil olarak sunulan, şirket yetkililerince imzalandığı ileri sürülen, ancak davalı yanca yazıları sonradan doldurulduğu, tarihsiz olduğu belirtilerek benimsenmeyen kaporanın iadesi anlaşmasını içeren protokolde dava konusu kaporanın davacı şirkete iade edileceğinin belirtildiği, her ne kadar cevap dilekçesinde davalı vekilince bu belgenin yazılarının sonradan doldurulduğu ve tarihsiz olduğu belirtilerek kabul edilmediği ifade edilmiş ise de belgedeki davalı şirket temsilcisine ait olduğu ileri sürülen imzaya açıkça itiraz edilmediği, bu durumda belgenin üzerinin sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu hususunun davalı yanca yazılı olarak kanıtlanması gerektiği, ancak buna ilişkin bir kanıt sunulmadığı, alınan bilirkişi rapor içeriğindeki tespitlere göre, davalının menfi ve müspet zarar ve tutarını kanıtlamadığı da dikkate alındığında, davalı vekilinin davacı ile daha sonra makinenin satışı yapılan şirketin farklı tüzel kişiler olduğu, bu nedenle yapılan sözleşmelerin birbirinden bağımsız sözleşmeler olduğunun benimsenmesi gerektiği, aksinin kabulü halinde taraflar arasındaki sözleşmenin sona ermediğinin kabulü halinde davacı yanca davalıya gönderilen paranın iadesinin gerekmeyeceği, bilirkişilerin yalnızca menfi zarar yönünden inceleme yaptıkları, davalının tüm zararları talep edebileceği yönündeki istinaf başvuru nedenlerinin de yerinde görülmediği, netice itibariyle ilk derece mahkemesi kararının yasa ve usule uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, işbu karara karşı davalı vekilince temyiz yoluna başvurulmuştur.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun bulunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2018/670 esas ve 2019/91 karar sayılı ve 24.01.2019 tarihli kararının ONANMASINA, dosyanın Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3.206,88 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 26.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi