18. Ceza Dairesi 2015/12189 E. , 2016/2055 K.
"İçtihat Metni" KARAR
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan şüpheli Hot Night firması çalışanları hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 16/12/2013 tarihli ve 2013/75293 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii (BAKIRKÖY) 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/01/2014 tarihli ve 2014/33 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığınca yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/05/2014 gün ve 152588 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesince, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, itirazın reddine karar verildiği belirtilmiş ise de; müştekinin beyanı kapsamında, Hot Night isimli firma çalışanlarının müştekiyi arayarak cinsel ürünler satmak istediklerini söyledikleri, müştekinin bu kapsamda kendisinin aranmaması için tüm beyanlarına rağmen ısrarla aranmak suretiyle rahatsız edildiğini, bu durumun belirttiği cep telefonlarının görüşme dökümü istendiğinde ortaya çıkacağını belirtmesine rağmen, müştekinin beyanında geçen cep telefonları kayıtlarının celp edilerek şüpheli firma çalışanları tarafından müştekinin hangi saatlerde ve kaç defa arandığının incelenerek iddia edilen suçun yasal unsurlarının oluşup oluşmadığının araştırılması yerine, yeterli araştırma ve inceleme yapmadan olayın mahiyetine uygun olmayacak şekilde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği nazara alındığında, itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I-Olay:
Şüpheli Hot Night firması çalışanları hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 16/12/2013 tarihli kararı ile suçun yasal unsurları oluşmadığından bahisle takipsizlik kararı verildiği, müşteki İbrahim Efecan’ın karara süresinde itirazı üzerine, merci Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/01/2014 tarihli kararı ile itirazın reddine karar verildiği, kesin olan bu karara karşı müştekinin eksik soruşturma yapıldığına ilişkin müracaatı üzerine, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu yönünden Kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik, eksik soruşturma yapıldığı gerekçesiyle yapılan itirazın reddine dair merci kararının, hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 173. maddesinin 3. fıkrasında ise “Başkan, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer sulh ceza hakimini görevlendirebilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder;" hükümleri yer almaktadır.
İncelenen dosyada, müştekinin şüpheli Hot Night isimli firma çalışanları tarafından aranarak cinsel ürünler satmak istediklerini söyledikleri, müştekinin bu kapsamda kendisinin aranmaması için tüm beyanlarına rağmen ısrarla aranmak suretiyle rahatsız edildiği ile ilgili yapılan soruşturma sırasında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, müştekinin beyanında geçen cep telefonları kayıtlarının celp edilerek şüpheli firma çalışanları tarafından müştekinin hangi saatlerde ve kaç defa arandığı ile ilgili herhangi bir araştırma yapılmadan suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Müşteki 06/01/2014 tarihli itiraz dilekçesinde, şüpheli firma çalışanları tarafından birçok kere kendisinin arandığı ve kendisine mesaj atıldığını, firmayı arayıp bir daha kendisini aramamalarını ve mesaj atmamalarını söylemesine rağmen tekrar mesaj atıldığını, bu durumun kendisini rahatsız ettiğini, şüpheli firma tarafından atılan mesajların telefonu incelendiğinde, çağrıların ise faturası incelediğinde görüleceğini ileri sürmüştür. İtiraz merciince soruşturmanın eksik yapılmış olduğu gözetilerek, gereğinin takdir edilmesi gerekirken itirazın reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Somut olayda, CMK"nın 160. maddesinin Cumhuriyet Savcısına yüklediği maddi gerçeği araştırma sorumluluğunun gereği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yerine getirilmemiştir. Ancak bu durumda soruşturmanın hangi merci tarafından yapılması gerektiği sorunu ortaya çıkmaktadır. YCGK"nın, 04.12.2007 tarih ve 2007/247-257 sayılı kararında özetle "Cumhuriyet Savcısı tarafından ceza yargılamasının temel hedefi olan maddi gerçeğe ulaşma amacına yönelik olarak gerekli kanıtların toplanmadığı hatta buna teşebbüs bile edilmediği çok açık olarak anlaşılmakta, başka bir anlatımla soruşturma evresinin tamamlanmadığı net bir biçimde tespit edilmekteyse, soruşturma evresi Cumhuriyet Savcısınca tamamlanmalıdır. Aksinin kabulü halinde, soruşturma safhasının asıl yetkilisi olan Cumhuriyet Savcısı varken istisnai yetkili olan sulh ceza hakiminin soruşturmayı yapması sonucuna ulaşılır ki bu CMK" nın getirdiği sisteme ve yasanın amacına aykırıdır." denilerek soruşturma eksikliğinin nasıl giderilmesi gerektiği gösterilmiştir. Yapılan açıklamalara göre itiraz merciinin, itirazı kabul edip dosyayı soruşturmayı tamamlaması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına göndermesi gerekmektedir.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- BAKIRKÖY 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/01/2014 tarihli ve 2014/33 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin itiraz mercii tarafından mahallinde tamamlanmasına, 08/02/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.