Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."nun tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 2-Tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın yokluğunda verilen Antalya 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 23.10.2008 tarih 2008/115 E,-1328 K. sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, öncelikle sanığın beyan ettiği, en son adrese tebliğ edilmesi, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip, bu adrese tebligatın yapılması gerekirken sanığın soruşturma aşamasında bildirdiği adrese Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebligatın yapılan, usulüne uygun bulunmaması nedeniyle kesinleşmenin usulüne uygun olmadığı, bu suretle de denetim sürelerinin başlamadığı ve yeni suçun denetim süresi içerisinde işlendiğinden bahsedilemeyeceği gözetilmeden, hükmün açıklanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."nun temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.