19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/20392 Karar No: 2017/7644 Karar Tarihi: 03.10.2017
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/20392 Esas 2017/7644 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 345/a maddesine aykırı davrandığını ve mahkumiyetine karar verdiğini belirtmiştir. Ancak, sanığın suçu yalnızca adli para cezasını gerektiriyor ve önceden ödeme yapılması gereken suçlardan olduğu için, mahkeme sanık hakkında önödeme ihtaratında bulunmadan karar verdikleri için hukuka aykırı davrandıklarını belirterek kararı bozmuştur. Kanunların uygun bir şekilde uygulanması gerektiği hatırlatılarak, yargılama sürecinin yeniden başlatılması gerektiği kararına varılmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 75. maddesinin birinci fıkrası uyarınca uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezası gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçlar önödemeye tabidir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 345/a maddesinde öngörülen suçun cezasının üst sınırı ise üç ay hapis cezasıdır.
19. Ceza Dairesi 2015/20392 E. , 2017/7644 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 75. maddesinin birinci fıkrası uyarınca uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezası gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçlar önödemeye tabi olup, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 345/a maddesinde öngörülen suçun cezasının üst sınırının üç ay hapis cezası olduğu ve suç tarihi itibariyle uzlaşma kapsamında bulunmadığı gözetilerek, sanık hakkında önödeme ihtaratında bulunulup, sonucuna göre hukuki durumun tayini gerekirken anılan ihtarat yapılmadan mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.