17. Ceza Dairesi 2015/9 E. , 2015/424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühürde sahtecilik, Hırsızlık, Suç eşyasının satın alınması, Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak, Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanık... hakkında hırsızlık, sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması suçundan hüküm kurulurken, “suçun işlenmesindeki olumsuz şekil özellikleri” gerekçe kılınarak, kanuni tanımda yer alan hapis cezası ve adli para cezasından, alt sınırdan ayrılmak suretiyle karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, “hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası bakımından alt sınırdan ayrılarak hüküm kurulduğundan” bahisle bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş; sanık ...hakkında birden fazla kişi ile birlikte konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından dava zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Dosya kapsamına göre, müştekinin, olay günü sabah saat 05.20 sıralarında komşusunun kendisine ait aracın yanında iki kişiyi gördüğü yolunda beyanda bulunduğu, UYAP sorgulamasında suç tarihinde güneşin yaz saati uygulaması da dikkate alındığında 06.02 de doğduğu, TCK"nın 6/1-e maddesine göre saat 05.02 ye kadar ki zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiği, atılı suçun gece sayılan vakitte gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabulü ile hüküm kurulması gerekirken, sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK"nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümde TCK.nun 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 1-Sanık... bakımından hırsızlık suçundan kurulan hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, aynı yasanın 142/2-d ve 62. maddeleri gereğince sonuç cezanın 2 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesi ile 2-her iki sanık yönünden kurulan hüküm fıkrasından TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak, yerine ‘‘53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3.maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ tümcesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilik ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Sanık ..."ın, adli sicil kaydında yer alan .... Asliye Ceza Mahkemesinin 14.9.2005 tarih 2005/503-81 Esas-Karar sayılı 11.10.2005 tarihinde kesinleşen 1 yıl 12 ay 22 gün hapis cezası ile mahkumiyete dair ilamın TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas bulunduğunun gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1-İddianamedeki nitelendirmeye ve sevk maddelerine göre; sanıklar hakkında, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçundan dava açılmadığı halde ek savunma ile dava konusu dışına çıkılarak, yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
2-Dosya kapsamından; ... Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.5.2006 tarih 2006/6409 Soruşturma 2006/472 Karar sayılı Yetkisizlik Kararının son bölümünde, sahteciliğe konu belgelerin, incelenmek üzere...Polis Kriminal Laboratuarına gönderildiği, rapor sonucu geldiğinde, dosyasına eklenmek üzere gönderileceğinin dercedildiği ancak, dosya içinde adı geçen rapora rastlanılmadığının anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında yakın tarihli başka olaylar nedeniyle örgüt suçu kapsamında soruşturma yapıldığı, söz konusu raporun bu dosyalara gönderilmiş olabileceği de dikkate alınarak, öncelikle suça konu araçta yapılan aramada ele geçirilen belgeler üzerinde alınmış kriminal raporun bu dosyaya celbi ile incelenmesi, raporun alınmaması veya yeterli görülmemesi halinde ise belgelerin getirtilerek, Adli Emanetin 2006/543 sırasına kayıtlı bulunan ve suça konu araca takılı halde ele geçirilen ...sayılı plakalar ile bu plakalar adına tanzim edilmiş oto ruhsatı ve sigorta poliçesi üzerinde uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılıp, adı geçen belgelerin ve plakanın sahte olarak düzenlenip düzenlenmediği, başkalarını aldatacak nitelikte bulunup bulunmadıklarının tespit edilerek gerektiğinde duruşma esnasında da incelenerek, elde edilecek sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Genel olarak belge, taşınabilen bir şey üzerine yazılıp da hukuki hüküm ifade eden, bir olayı kanıtlamaya yarayan yazıların bulunduğu bez, kağıt, levha ve plaka gibi nesnedir. 5237 sayılı TCK"nun 204. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, belgenin varlığının kabulü için yazılı kağıdın bulunmasının zorunlu olmadığı, bir metal levha üzerine yazı yazılması halinde de diğer unsurların varlığı durumunda, belgeden söz edilebileceği, bu bakımdan araç plakalarının da resmi belge olarak kabulü gerekeceğinin vurgulanması karşısında, sahte plaka oluşturulması ve bu plakanın bilerek kullanılması fiillerinin 5237 sayılı TCK"nun 204/1. maddesine uyan suçu oluşturduğu ve aynı araca ilişkin olup aynı zamanda ele geçirilen sahte trafik tescil belgeleri ve araç plakasını aynı anda kullanması fiilinin savunmanın aksine bir delil de bulunmaması halinde bir bütün olarak tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı, sanıkların güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge çeşitliliğinin temel cezanın alt sınırın üzerinde belirlenmesinde dikkate alınabileceği gözetilmeden, sanıkların sahte plaka tanzim etmek suçundan aynı yasanın 202/1. maddesi uyarınca; ayrıca bu plakaya göre oluşturulmuş sahte trafik tescil belgesi düzenlemek suçundan da aynı yasanın 204/1. maddesi uyarınca mahkumiyetlerine dair yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Sanıklar hakkında kurulan hükümde TCK.nun 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ... müdafii ile sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçundan kurulan hükmün sair yönleri incelenmeksizin; diğer suçlar yönünden kurulan hükümlerin ise açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 Sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının gözetilmesine, 07.04.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.