10. Hukuk Dairesi 2015/24117 E. , 2016/458 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum’un sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, 06.07.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının, ... plakalı araç sürücüsü davalı ... ile aynı aracın kaydi malik/işleteni davalı ...’den rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, işletenlik sıfatı bulunmayan davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilirken; %100 kusurlu bulunan davalı sürücü ile Sigorta Şirketi yönünden istemin kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemenin, davalı ..."in işletenlik sıfatının bulunmadığına ilişkin kabulü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
2918 sayılı Yasanın 3. maddesinde araç sahibi “Araç için adına yetkili idarece tescil belgesi verilmiş veya sahiplik veya satış belgesi düzenlenmiş kişidir.” İşleten ise: “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Yasada ve öğretide; İşleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçütler söz konusudur. Bunlardan şekli ölçüt; satışa esas olan tescil belgesinde, trafik belgesinde, sigorta poliçesi ve vergi kaydında yazılı olmayı , maddi ölçüt ise; araçtan yararlanmayı ve araç üzerindeki eylemli egemenliği ifade etmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasında işleten kavramı ve kimlerin işleten olabileceği belirtilmiştir. Kural olarak aracın trafik tescilinde adına kayıtlı olduğu kişi yani, araç sahibi, aracı kendi hesabına ve kendisine ait olmak üzere kullanıyor, üzerinde çıkar sağlıyorsa, aynı zamanda işleten olup, hem şekli hem de maddi anlamda işleten sıfatını alacaktır.
Noterlerin, düzenleme yoluyla yaptığı satış ve devir işleminin arkasından yapılacak tescil, mülkiyete karine oluşturması bakımından önem taşır. Kuşku olan durumlarda, aracın malikine işleten gözüyle bakılmalı ve buna ağırlık verilmelidir.
Varsayımlı işletenlik olarak öğretide adlandırılan ve 2918 sayılı Yasanın 3. maddesinde düzenlenen kavramı da açıklamakta yarar vardır. Bunun temelinde, yasanın muvazaalı (danışıklı) işlemlere karşı zarar görenleri koruma amacı yatmaktadır. Yasa koyucu, aracın kayden maliki başkası görülse bile, üçüncü bir kişi tarafından aracın, kendi nam ve hesabına işletildiğinin, araç üzerinde fiili tasarrufta bulunulduğunun ilgilisince ispatı halinde bu kimsenin de işleten sayılacağını ifade etmektedir. Burada kazanılan işleten sıfatı değil işleten gibi sorumluluktur...” (YHGK, 06.03.2002 t., 2002/11-71 E., 2002/141 K.)
Yukarıdaki bilgiler ışığı altında somut olayda; sürücüsü ... ve trafik tescil belgesinde kaydi maliki davalı ... olarak görünen ... plakalı aracın, satışı ve hertürlü işlemlerinin yerine getirilmesi amacıyla, kaydi malik ... tarafından 18.02.2005 günlü Noter Tanzimli "..."a" vekalet vermiş olması da dikkate alınarak, anılan ..."un konuya ilişkin bilgisine de başvurulmak suretiyle, davalı ..."in yukarıdaki ilkeler kapsamında işleten sıfatının bulunup bulunmadığı yeniden ve usulünce bir kez daha araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.